diktirenler de bekaret önemlidir der ve ellenmedik yer kalmamış vücutlarını beyinsiz erkeklere sıfır araba gibi mal niyetine satarlar. öncelerinde yaşadıkları pozisyon zenginlikleri için de yanımıza kar derler. bacak araları kadar kadınların karakterini ve "beyinlerindeki" ahlakını da sorgulamayı öğrenenlerse gerçeğe ulaşır...
bu başlıklardan ne zaman kurtulucağız acaba ya. ya kime ne bu konu anlayamıyorum. elin kadınının kendini mikroplardan hastalıklardan korumak amaçlı olan zarı niye toplum sorunu haline geliyor ki. sen bakire biriyle evlenirsin yada bakire olmayan briyle evlenirsin bu da kimene.
artı olaraktan, vücudunun bakire olması önemli değil, yeterki ruhun orospu olmasın.
bir kadının vajinasındaki olayları önemsemeyen "erkekler" de olabileceğini düşünemeyen bu başlığı açan yazarımız onlara ne yakıştırması yapacak acaba merak etmekteyim.
sevişmeye zar psikolojisiyle yaklaşmak; dokunmayı, sevişmeyi bilmemek ne kadar üzücü ve iktidarsızlık sebebi hiç düşünmüş müdür bu kompleksli zarsevenler kulubü.
ancak diktirdikten sonra "bekaret önemlidir" diyebilir şeklinde devam eder.
- bekaret önemlidir tmm mı?
+ ne diyosun kızım ya?
- ay cnm yeni diktirdim taze taze, gaza geldim birden.
+ anlıyorum cnm bana da aynısı olmuştu ilk başlarda. en son tanju patlattı onu da.
- eee?
+ ayrıldık işte geçen. şimdi tekrardan para biriktirip diktiricem. bu aralar bakire diilim biliyo musun?
- ayyy uzak dur benden o zaman. diktir de gel tamam mıaa?
"sadece aptallar, kendilerini ilgilendiren bir zarı olmadığı halde, bunun hakkında ileri geri konuşur" lafıyla orantılı olan cümledir. onu kabul eden, bunu da eder.
iddiali bir tespittir, lakin gerceklikten uzak degildir. bekaret buradan baslayarak doguya gidildikce hep onem verilen ve kadinin elini kolunu baglamanin araci olan bir olgudur, ama tartisilmasi her zaman guzeldir, bekarete onem veren de vermeyen de bir yerlerde bir sekilde kendi anlayisinin savunuculugunu yapmistir. ve gercekten de ozellikle kizlarda bakire olmadigi halde bekaretin onemli oldugunu soyleyen; ya da tam tersi bakire oldugu halde bekaretin onemsiz oldugunu soyleyen birine rastlamak dogada nadir bulunan bir ture rastlamis olmaktir ki ben de basligi acan kisi gibi bu serefe henuz nail olamadim. bir kere boyle bir durumda olan kisi, yani bekaret onemlidir diyen ama bakire olmayan bir kisi ve tam tersi, en basitinden bilişsel çelişki denen seyi deneyimleyecektir ve bir sıkıntı duyacaktir zira kendi var oluşuyla celiskiye dusecektir. sadece ishal olanlarin ishal kotudur demesi ise bu tespitten yapilan yanlis bir cikarsamadir zira bu tespitte ortaya atilan olgu bekarettir ve bekaret ya da bakire olmamak bir hastalik degildir, kelligin kel olanlarca olumlu algilanmasi ise siklikla rastlanan bir seydir ve gerceklik payi vardir. insanlarin tutum ve dusuncelerini icinde bulunduklari duruma adapte etmeleri savunma mekanizmalarinin en basit tanimidir ve varliklari olgularca desteklenmektedir.
sozlugun troll'u troll'luge mahkum eden yaklasiminin kurbani oluyor bazi yazarlar, bir baslik atilmis ortaya ama mantikli gerekcelere dayandirilmis, ama kimin yazdigina bakiyoruz ve basliyoruz niyet tahlil etmeye. simdi bu basligi yine ayni yazarin "21 yüzyılda hala g string giymeyen görgüsüz kız" ya da "yüzüme boşalma sakın diye baştan uyaran sevgili" gibi basliklariyla bir tutunca ne yapmis oluyoruz, "ne yaparsan yap yaranamazsin sen bu sozlugun troll'usun" diye etiketlemis oluyoruz kisiyi, halbuki arzu edilen davranisin tekrarlanma olasiligini artirmak icin en etkin yol olumlu pekistirec vermek, ama her yazinin ayni tepkiyle karsilastigini, onceki yazdiklarinin kendisini golge gibi takip ettigini goren yazar bir daha ortaya attigi iddiaya mantikli bir gerekce bulmaya bile calismayacak, batti balik yan gider diyip daha da niteliksiz seyler yazmaya baslayacak. sanat eserlerini sanatcilarin ideolojik goruslerinden bagimsiz degerlendirmek gibi, yazilan yazilarin icerdigi fikirleri de yazarin genel tutumundan bagimsiz degerlendirmek daha okunasi bir yer yapar bu sozlugu, bilginize.