açık unutulan lambadan sonra yarım saat "millet bunun vergisini ödüyo vatan hainleri alçaklar köpekler" şeklinde hakaretler saydırıp bir içtimaya geç kalan gruba ceza olarak yemek vermeme, yirmi saniye müsade edip yemeğin geri kalanını çöpe döktürme.
ama ben araştırdım yemeğin parası vergiden değilmiş tabur komutanı iddaa oynamış geçen 200 misli yanlış anlaşılmasın.
bilgisayar yazılımcısına tamir etmesi için yazıcı vermek
kışla içinden geçen yüksek gerilim hatlarına bakması için yüksek elektrik-elektronik mühendisi talep etmek
el arabası kullanabilmek için ehliyet aramak bulunca da en yüksek sınıfı zorlamak.
televizyonu suyla yıkamak.
yedeksubay olarak askere alınıp kışlaya ayak bastıktan sonra verilen malumatı takiben bir sorunuz var mı diye soran yarbaya "tuvaletler nerede acaba" diye soru sormak
yedeksubay olan eşşek kadar adamların hala birbirlerine silahla dürtme şakası yapması akabinde "bir de üniversite mezunu olacaksınız" diye astsubaydan zılgıt yemek.
taburda tuvalete taşla girmek. (göt silmek için)
-üniversite mezunu bir canlının ' koğuşu nasıl havalandırabiliriz komutanım ' sorusuna albayın gayet sakin ve olgun bir şekilde 'pencereyi açarak evladım' cevabını vermesi
-askeriye içerisinde beslenen tavşanlardan ikisinin kaçtığını gece 2-4 nöbetinde fark edip nöbetçi subaya haber vermem ve akabinde 4 asker tavşanları aramaya koyulmamız ,sonuçta tavşanları bir sotede tavşanlar gibi vuruşurken yakalamamız.
Bir çim futbol sahasıdır. Çimler eşit ölçüde kesilmiş, çizgiler gayet nizami şekilde çizilmiş, nizami kaleleri ve kalelerinde fileleri olan bir futbol sahasıdır ve sahanın ortasında bir uyarı levhasıdır; " çimlere basmayın! ". ***
seninle birlikte her kesimden, her düşünceden, her ırk ve dinden, her eğitim seviyesinden erkeğin bir arada yedirilip, içirilip, yatırılıp aynı kefede değerlendirilmesi.
acemilikte gözünüzü o kadar korkuturlar ki; acemilik boyunca göt korkusuna onbaşılara selam verir olursunuz. uzman çavuşları takmamaya çalışmaksa tam bir çılgınlık. en azından iki haftalık bir kısa dönem* için.
böyle bir ortamda acemelik hayatı geçiren ve sadece evrak almak için gittiği tabur binasındaki yazıhane'nin ortasında, yüzüne ışık tutulmuş tavşan gibi kalmasına sebep olacak habersiz denetlemedir. evet denetleme ekibi aynen şunlardan oluşuyordu: 1 orgenaral, 3 tümgeneral, 1 tuğgeneral, 5 albay, 10 yüzbaşı ve onlarca kıdemli kademeli astsubay başçavuş.
başka yerde olması muhtemel olmayan ya da başka yerde olmak zorunda olmayan şeylerin vuku bulduğu yer... insana "burada hiç mi iyi birşey olmaz a.q." dedirten olaylar...
- tören sırasında arızalanan tankın karsa sürgüne gönderilmesi.
- koğuşta bir kişi havlusunu e şeklinde katlamadı diye tüm bölüğün 2 hafta çarşısının kitlenmesi gibi uzar gider....
bir yaz mevsimi boyunca, günde en az 2 saat boyunca (o da zorunlu) havuzda yüzmek. ha ben tabi ki bokunu çıkartıp bütün gün cup cup takılmaktaydım. ama hiç yüzecek halim olmasa bile, komutanlar, "oğlum sen cankurtaransın, idmansız kalmamalısın, senin de eğitimin bu" şeklinde emirler * veriyorlardı. bir de askerliğinin bitmesine az bir zaman kaldığı için, havuza öylesine cankurtaran olarak verilen ve yüzme bilmeyen diğer bir cankurtaranı kurtarmak vardır ki, o daha fenadır, unutulmazdır.
