askere gitmiş sevgilinin sana romantizm olsun diye son içtiği sallama çayın poşetini yollaması, bu yaratıcılığının askerlikle bağdaştırılması ve malesef hayatınızda ondan gördüğünüz yaratıcılığını sadece bu olayla sınırlı kalması..
1-nizamiye kapısından ilk girildiğinde aklınızın yarısını bırakmak *
2-kıyafetlerinizin size teslim edilip yeşilleri ilk kez üzerinize çektiğiniz an aklınızın kalan yarısını serbest bırakmak *
efenim ayniyle yaşanmış bir olaydır ki durumun vehametini göstermek açısından güzide bir örnektir:
tam 220 adet üniversite mezunu er kişi * ilk kez olarak yeşilleri üzerine çekip içtima alanına toplanmıştır. herkes biraz heyecanlı, biraz gergin, insanlar birbirine "hocam sen hangi üniversitedensin?" diye sorarak ilk tanışmalar filan... bir kaç teğmen biraz uğraşmayla bu kalabalığı hizaya sokar, dikkat çekilir, herkes kafasında kalan şekliyle hazırol da beklemeye başlar. bölük komutanı yüzbaşı gelir ve konuşmaya başlar: arkadaşlar acemilik eğitiminiz boyunca burada bla bla... * şimdi ilk eğitimizi yapmak üzere eğitim alanına gideceksiniz.. sağa *dön! ve tarihi an gelir, 220 üniversite mezununun yarısı sağa yarısı sola dönmüştür
teğmenler şaşkın, yüzbaşının yüz ifadesi ekşimiş (işimiz var bunlarla tadında).
benim askerlik yaptığım yer tank taburu ile hiç alakası olmamasına rağmen çalılıkların arasında çok eski bir tank barındırmaktaydı. sordum ne işi var bu tankın burada diye. dediler ki yıllar önce bu tank tam olduğu noktadan geçerken çok üst düzey bi komutana yerdeki bi taşı fırlatmış. taş komutanın kafasını mı ne yarmış. askeriye de tanka ceza vermiş ve olduğu yerde hiç dokunmadan tankı çürümeye terk etmişler. tankın da çok skindeydi.