bugün

görsel

Siyah beyaz filmlerdeki grinin yirmi dört ton olduğu aşkları özlüyorum,

akşam olup günün son aydınlığı karanlığın elini ürkekçe tuttuğunda,
Buluşmak için okul kapılarında çıkışını beklediğim dakikalar, gülmeye hazırlik yapan konser öncesi kulis telaşına döndürürdü yüzümü.

"Kim o"
sesini kapının arkasında duyamadigim,

Vurdumduymaz zilin, sağır düşüncelere daldığı anları aklıma getirmeye çalışan hafızama öfkelenir,

Dar merdivenlerden aşağı basamakları otomatik sayan içimdeki sesle, siyah beyaz karanlığa düşmemeye çalışırdım.

En sevdiğim tonu,
sert kızgın yağmurun tok sesle, kaldırım üstüne gelişini haber veren nalçalı topuk sesleriydi.

Ürkek Bir Genç kızın peşinden , seni takip ediyorum diyen gri bulutların üzerimize hovarda şalları örttüğü,
Siyah beyaz ankara' da..

(Heidi, kahvemdeki keyif ol)

“Şiiren"
7. cadde 7 kapı...
her yağmurda yolları su basması. 2018 yılına gelmişsin daha altyapın yok. vay be. evet.
ankara da yaşamadan da bilebiliyorum her yerde park var 1 sokakta 4 park gördüm ben orada ki devlet sadece park için çalışıyor.
Melih Gökçek gibi bir kabusun idaresinde yıllar boyu yaşamak.
çok özledim ankara'yı.

dolu dolu 1.5 yılım geçti o şehirde. barlar sokağını, merdiven altı meyhanelerini, barlarını, gri betonlarını bile çok özledim.

keşke ankaralılar görsellerle yeşillendirse beni.
Ankara nin bitki örtüsü travesti kartvizitidir.
Her yol, Kızılay' a çıkar.
melih'in o pis sırıtışı ile tamı tamına 24 sene maruz kalmak.
( aha da bu şekilde 2018 -1994 =24 )

bu ankara'Lılara güven olmaz. tayyip sayesinde kurtulduk melihten.

oyumu da ince'ye atarak tayyip'e gerekli teşekkürlerimi sunuyorum.
simidin yarığı ile yanığı güzel olur.
- Dost kitabevi'nin daimi buluşma noktası olması,
- kurtuluş parkı'na hava karardıktan sonra gitmemeye çalışmak,
- barlar sokağı'nın abazan kaynaması,
- Kızılay avm'nin en dandik ama en kalabalık avm olması.

En önemlisi ise; "ankara'da deniz yok, bu şehirde nasıl yaşıyorlar yhaa" diyenlerin ağzına kürekle vurmak.

Vallahi vuruyoruz, ona göre adam olun.
gölbaşında yapılan yat partileri.

t: etkinliklerdir.
kıtır
kuğulupark.
Bakanlıklar diye bir semt olması. Var değil mi böyle bir semt?
Taksisine müşteri olduğum adamın kimseye atar yapılmıyor abi, ya asker ya polis ya bakan tanıdığı cümlesini duymak.
Biri yazdı mi bilmiyorum ama meşhur otogar taksicileri. Kısa mesafe gideceğim dediğiniz anda içlerinden canavar çıkan kaba saba tipleri özellikle oraya toplamışlar.
Sonsuz yokuşlar, duraklarda durmayan egoist şoförleriyle ego otobüsleri, bu sene kendini pek göstermese de insanın içini donduran soğuğu, kızılay'ın insan kalabalığı...
Yapımı 13 yıl süren Keçiören metrosu.
Bir dönem dost kitabevi iken bulusma yeri, simdiki nesil kızılay avm nin önündeki asansörü pek bir benimsedi.
Ucuza zehirlenmek isterseniz sıhıye köprü altı dönercilerini önerebilirim.
Kızılay metro altında istedigi yerden dışarı çıkabilen bordo berelidir.
Buraya bakarlar.
Ne zaman gitsem Sabah ayazıyla birlikte gelen metronun sert rüzgarı ; millet metro gelirken kaçacak yer arıyor .
batıkentlilerin ve sincanlıların her gün aynı metroya binmesi ve küçücük vagonda yaşanan kültür karmaşası.
görsel

metronun içindeki şu yazı. hala var mı bilmiyorum ama bir ara ankara'ya her gittiğimde görüyordum. bunun hala ne olduğunu çözemedim.
Travestiye benzeyen kara kuru kızlar.
ankara'da yollar yollara çıkar. milletvekili olmadığım sürece yaşamayı düşünmüyorum. milletvekili olursam da kamer genç gibi olup kendi kendimi eğlendireceğim yoksa çekilmez bir şehir.
ykm önü
dost kitapevi
karanfil metrosu gibi gibi.