5. entrye hitaben gelsin;
altyazılar kötü olsa bile en azından az buçuk ingilizcesi olanlar onu anlayabiliyor. ya türkçe olsaydı da bu şekilde deseydi? ozaman doğrusunu hiç anlayamayacaktık. velhasıl kelam iyidir alt yazı.
adam gibi film izlemek isteyen kişidir. zira farklı oyuncuları aynı dublajla görmenin rezilliği bir tarafa dursun, sahnenin duygusunu tamamen yaşamak isteyen kişidir.
vurgulara, efektlere dikkat eden, bu nedenle orjinal seslendirmeyi seven film severlerin tercihidir. hem bir iki kelam yabancı dil pratiğine de katkıda bulunuyor sanki...
artık sinemalarda filmlerin alt yazılı değil türkçe çevirili yayınlanmaya başlamış olmasından hoşnut olmayan insanlardır. bu insanlar filmlerin alt yazılı yayınlandığı seansları kollarlar. bu insanların amacı alt yazı okumak değil filmi orjinali ile seyretmektir.
türkçe dublajların filmi katlettiğini farketmiş kişidir. ayrıca altyazı, özellikle ingilizce için sokak jargonunu öğrenmede birebir etkilidir. bol f.. li cümleler ve deyimler öğrenebilirsiniz.
yüzüklerin efendisi bir orjinal dilinde birde türkçe dublajlı olarak izlenirse hak verilecek kişidir. supernatural diziside aynı şekildedir. tnt de bir sefer türkçe dublajlısını seyretmeye çalışmıştım. 10 dakika tahammül edebildim.
türkler seslendirme de dünyanın en iyisidir derler hep.doğrudur.gelişmiş ülkeler ingilizce filmleri çevirmezler çünkü çoğu bilir.o yüzden bu birincilik kayda değer değildir.dublaj filmler genellikle filmdeki duyguyu yok eder.bunu bilen kişiler sadece alt yazılı film izleyen kişilerdir.
yakında sadece ingilizce ya da türkçe ya da italyanca ya da fransızca izleyebilcek olan insandır. çünkü hem çevirisini hemde o dilin telafunu göre duya kısa zamanda sökücektir konuşmayı/anlamayı.
"ben sadece orjinal dilinde, el sürülmemis, maymun edilmemiş, sansürlenmemiş film izlerim" düşüncesini şiar edinmiş insandır. Ya da dil bilgimi geliştiriyorum diye de izleyebilir bu kişi.