Belkı zor ama hayatta en guzel seyler hep zordur, onemlı olan zoru basarmaktır. Onemlı olan bırlıkte olcagın kısıyı sadece ''sevgılı'' olarak gormek degıl, arkadaşi dost, sırdas olarakta gormendır.
Yakın arkadasını yanlız bırakamazsın bırakırım dersende arkanda dostun, sırdasın kalır.
şimdi bir kadın çıkıp sadece 1 erkeğe bağlı yaşamanın çok zor olması dese hemen orspu damgası vuracak sahte namuslu erkeğimsi beyanatıdır.
şu tüketim çağında sizi adam yerine koyup sevenin taaa mına koyyim...
Evlilik kurumunun bu kadar aşağı olduğu bir ülkede haklı görülebilecek önerme.
insanlar daha birbirini tanımadan, aile mahalle bilimum baskılar neticesinde evliligi acele getirmektedir. Görücü usulü veya beşik kertmesi gibi dingillikleri saymiyorum bile. Haliyle birbirini tanımadan evlenen kişiler beklentileri karşılanmadığı zaman, çareyi disarda aramaktadır. Aile ve çevre baskısı sonucu devam evlilikler bu duruma düşmeye mahkumdur.
Erkek ya da kadın farketmez, birbirilerini yeteri kadar tanımadan evlenen çiftler tek eşlilikten bir süre süre bunalacaktir.
Sevmediginiz bir kadinla mecburi olarak birlikte yasiyorsaniz hakikaten cok zor olur. ama sevdiginiz birisi varsa gozunuz ondan baskasini gormeyecegi icin gayet kolay olacaktir.
bunun adı sadakattir. birinin herşeyi olabilimektir. onunla birlikte olmaktır. kadını cinsel obje olarak görmemektir, onların bizden farkı yok ki. insan olmak ortak paydamız. gönül eğlendirenlerin bilemeyeceği bir şey bu. nerden bilsinler sadakati, bağlılığı ve aşkı. onlar aşkı yorgan altında aramaya devam etsin, biz gönüllerde.
