adamın ülkesini işgal et yerle bir et taşları yerinden oynat halkı fakirlik ve savaşla kır sonra da devlet başkanını as .. saddam hüseyin pek çok katliam yapmış olabilir ama bu adaletli bir asılış değildi .. o zaman bush un da asılması gerekirdi.. adalet bu olayın neresinde ? onu halepçe katliamı ya da diğer katliamlar için asmadılar işlerine öyle geldiği için astılar bunu kimse inkar edemez ..
bir zamanlar hak etmiş yada etmemiş,
insanların idam kararlarını ,
çok kolay veren birinin.
bu gün
eli kolu bağlı olmanın ,
çaresizliğin ne olduğunu,
anladığını zannediyorum.
umarım bir gün
o nu asanlarda
aynı hataya düştüklerini anlarlar.
a.b.d.'nin ne kadar da gücüne güvenip istediğini yapabildiğini görmemize yol açmış bir idam.
sen kalk, kıtalar arası dünyadan...bir ülkeyi işgal et, o ülkeyi böl, parçala ve kukla bir hükümet kurdur. ardından da o ülkenin eski sahibini idam ettir.
tanıdınız mı? evet.. adnan menderes ikisini benzetmeye çalıştığım yok, benzetilemeyecek kadar uçurumlar var zaten, sadece bu idam denilen şeyin ne olduğunu görmenizi istedim.işte böyle bir şey...
insan'ın insan öldürse bile onun ölümle cezalandırması, hele hele saddamla beraber zamanında beraber insan katledenlerin sonra dönüp bakın dünya bu adam insanlık suçu işledi deyip onu katletmesi koyuyor bana..
insanlık suçu işleyen saddam'ı boğazlayanlar, başkalarını özgürlük getiriyoruz maskesi altında halen insanları katletmeye devam etmesi koydu bana...
Adnan menderes'e değinmeyeceğim bile ama onun ölümünden hemen sonra yazdığı mektubu yeter bile..
"Sizlere dargin degilim, sizin ve diger zevatin iplerinin hangi efendiler tarafindan idare edildigini biliyorum. Onlara da dargin degilim. Kellemi onlara götürdügünüzde deyiniz ki, Adnan Menderes, hürriyet ugruna koydugu basini 17 sene evvel almadigimiz için sizlere mütesekkirdir. Idam edilmek için ortada hiçbir sebep yaok. Ölüme karar-i metanetle gittigimi, silahlarin gölgesinde yasayan kahraman efendilerinizce acaba söyleyebilecek misiniz ?
Sunu da söyleyeyim ki, milletçe kazanilacak hürriyet mücadelesinde sizi ve efendilerinizii yine de 1950'de kurtarabilirdim. Dirimden Korkmayacaktiniz. Ama simdi milletle el ele vererek, Adnan Menderes'in ölümü sizi ebediyete kadar takib edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir. Ama buna ragmen merhametim sizlerle beraberdir."
tüm dünyanın haber bültenlerinden izlemekten ibaret olan bir farkındalıkla farkında olduğu mevcut olan iç savaşın ülke sınırlarını aşarak tüm bölgeye tıpkı bir kanser hücresi gibi yayılmasını arzulayan, arap yarım adasını kardeş kanıyla kızıla boyamak isteyen, böyle giderse neredeyse hitler in bile eline su dökemeyeceği şimdiden 1.000.000 kişinin katili olan ve bundan gurur duyan bush un düğmeye basmasıyla meydana gelen, işaret parmağını ileri geri ahenkle oynatarak -şu gün şu tarihte asılacak- şeklinde bir talimat vermesiyle start alan bir tiyatro oyununda yargılatılıp idam fermanı bush tarafından imzalanmış olan, bush un kendisiyle kıyaslandığında sütten çıkmış ak kaşık gibi duran saddam ın üzerinde durduğu platformun kapakcıkları açılır açılmaz duyulan çıt diye bir sesten hemen sonra debelene debelene öldürülmesi hadisesidir.
idamın diktatörlükle canilikle falan uzaktan yakından alakası olmayıp olay sadece üzerine sümük silindiği için işlevini yerine getirmiş olan, miadını doldurmuş bir kağıt mendilin çöpe atılmasıyla üzerinden bin tane hesap yapılan hadisedir. saddamın idamından sonra -masum insanları öldürmüştü aferin iyi olmuş- deyip apo asılmasın diye kaba etlerini yırtanlar, zamanında sırf silah satalım diye 8 sene iranla savaştırılırken öldürülen insanları izlerken aldıkları zevke benzer bir zevk almışlardır.
hadise sadece birilerini sevindirmek boyutundan ibaretse bu çıt sesi saddam ın yerine bush'un boynundan gelmeliydi. o zaman sadece ıraktaki bir kesim insan değil tüm ırak halkı ve dünyanın çok büyük bir bölümü çok büyük bir ittifak içinde sevinebilirdi. idam bir çözümse dünyanın çok daha güzel bir yer olması için saddam dan önce debelene debelene öldürülmesi gereken o kadar çok insan var ki yer yüzünde.
bu idam adında provakasyon hugo chavez in deyimiyle a.b.d nin en iğrenç pisliğinin seçim öncesi yaptığı show un aslında keser döner sap döner bir gelir sapı sana döner mantalitesi olarak ona dönmesi benim tüm insanların ama dikkat edin adam olan insanların istediği yürekten inandığı olaydır.
umarım cinayet şeklinde tanımlamam saddam hayranlığı şeklinde yorumlanmaz. bu ifadeyi kullanmamın sebebi infazın uygulanış biçimidir. sen misin bundan sonra petrol satışını euro karşılığı yapacağını açıklayan. ülkeni işgal etmekle kalmaz seni de haklayıverirler işte. işte uygar batı.
bir insanın öldürülmesinin tören haline getirilmesine karşı olmakla beraber buna tercih ederdim doğrusu.
- adamın üzerine bir idam cübbesi bile giydirmemek,
- infazı polis olduğu ifade edilen ama kar maskeleri ile daha çok teröristi andıran adamlara yaptırmak. yani, bari üniforma giyin de devlet eliyle yapıldığı hissine kapılalım. (ayrıca idam sehpasına çikarırken bile korktukları belli olmaktadır.)
- infazı bir bodrum katı olduğunu zannettiğim köhne bir odada gerçekleştirmek,
- cellat bozuntusunun ilmeği yandan takması, çuvalı boynuna sarması,
- dünyadan kısık sesle ve riyakarca gelebilecek tepkilere bile fırsat vermeden apar topar infaz etmek,
- başka gün olmazmış gibi bayram sabahı idam etmek,
- en acısı infazın apaçık şekilde işgalci bir güç tarafından yaptırılması, kararın hayatı boyunca köpeklik seviyesinde yaşamış ve daha ileri gidemeyeceği de gün gibi açık olan malum topluluğa dahil bir savcı tarafından verilmiş olması ve bunun başkasının eliyle iktidar sahibi olmuş topluluklar tarafından sevinçle karşılanması.(#1081736)
- ve tabii ki en iğrenç olanı, infazın sünnet düğünü tadında pişkin pişkin kameraya çekilip bir de bunun ajanslara verilmesi.
kelimenin tam anlamıyla insanın kanını donduran ayrıntılar. doğruyu söylemek gerekirse aklıma danışsam başka şeyler söylerdi belki ama tüm düşünceleri bir kenara bırakıp sadece hissettiklerimi ifade edecek olursam içim acıdı. belki de son ana kadar ki o dik duruş böylesine etkiledi beni. kolay değil ölüme giderken böylesine metanetli olabilmek. adamın diktatör olduğu, insanları baskıyla yönettiği bunların hepsi malum ama bunu da irdelemek gerektiği kanısındayım. şöyle ki;
demokrasi insanca bi düzen olmasına rağmen her ülke için uygulanabilir olduğu tartışmalıdır. özellikle din, etnik köken, mezhep, vs., ler bakımından farklılıklar gösteren unsurlardan oluşan ırak ve ırak gibi ülkelerde demokrasinin*, daha doğrusu katılımcı bi modelin uygulanabilmesi pek kolay değildir. herkesin kendi tarafına, kendi ait olduğu topluluğun tarafına yontması insanın doğası gereği kaçınılmazdır. böyle ülkelerin varlığını sürdürebilmesi için baskıcı yönetimlere ihtiyaç olduğu inkar edilemez. halkın üstündeki baskı kalkar kalkmaz bölünme başlamaktadır. nitekim bunun örnekleride mevcuttur.
bu şartlar malumken, saddam hüseyin' i baskıcı yönetiminden dolayı suçlamak açıkçası bana pek mantıklı gelmiyor.
( kendimi açıklamak zorunda hissettiğim bir hususta şudur ki, altında nickimin mevcut olduğu üzre bu fikirler bendenize aittir. lütfen vay efendim sen nasıl böyle düşünürsün diye köpürmeyiniz. belirttiğim gibi bunlar benim düşüncelerimdir, katılma zorunluluğu yoktur.)
yaklaşık bir milyon insanın katilinin hak ettiği son. başta halepçe katliamı, Ducely katliamı ve daha bir çok katliamda öldürülen insanların ruhu şad olsun..
her ne kadar insan haklarına aykırıda olsa idam, adı üstünde insan hakları o insan değildi ki. sırf kendine muhalif diye adamın 7 ceddini kılıçtan geçiren birisi insan olamaz. başlattığı savaşta kendi tarafını tutmadı diye çoluk çocuk demeden soykırıma girişen biri insan olamaz.
olmaması gereken utanç verici bir hadise. şimdiye kadar dünya üzerinde kaç devlet başkanı * idam edilmiştir de saddam idam ediliyor ki??? her ne yaptıysa yapsın o devrik de olsa diktatör de olsa bir devlet başkanıydı ve ırak'ı temsil ediyordu eskiden. bence yaptıkları devletinin bekası içindi denilebilir.
tabi bu görüşün zıttı da var dünyada ve netekim ki o hakim oldu ve asıldı saddam. şimdi doğal olarak saddamın türkmenler de dahil olmak üzere bir çok insanı katlettiğini söyleyecek arkadaşlar da çıkacaktır. ben de "hangi devlet başkanı ya da temsilcisi devleti bekası için insan öldürmedi ki" diye soracağım.
olaya bir de farklı bir bakış açısı var ki; gerçekten de dikkate alınmalıdır. yenişafak gazetesi yazarı hakan albayrak kaleme almış bu farklı bakış açısını. buyrun okuyalım.
ne olursa olsun; şu anda yaşayan bir sürü savaş suçlusu varken, günah keçisi ve gövde gösterisi olarak, saddam ın gerçekleşen infazı... miloseviç, abdullah öcalan gibi insanlar idam edilmiyorken, abd nin kışkırtaması ile gerçekleşmiş, gerçekçi olmayan idam. abd kendi pisliklerini kapatamak için, saddam ın asılmasına bu kadar hevesle girişmesi; istese bin ladin i de bulabileceği, ama neden hala "elleri kolları bağlı" diye meraklara gark ettiren, hızır infaz...
kim ne derse desin yürekli bir adam olduğu açıktır. yargılanma sürecinde mahkeme heyetine, yargıca, gelene gidene posta koymuş, kimseye müdana etmemiş, başından ip geçirilirken bile soğukkanlı duruşunu korumuştur. dizleri titrer be insanın o kadar maskeli adamın ortasında idama giderken. ulan ölüyorum, ne ırakı ne ırak halkı ne işgal kuvvetleri diyip çöküp kalır, ölüm yahu bu, daha ötesi mi var... yapmamıştır ama, eğilip bükülmemiştir, sırf bu haliyle bile ölürken amacına ulaşmış, düşmanlarına onun aciz görme zevkini tattırmamıştır. takdire değerdir.
amerika'ya karsı daha dogrusu bush yönetimine olan kinimi iyiyden iyiye tetikleyen olay. nedir yani? halkına noel hediyesi mi verdi? demokrasi,barış, insan hakları kelimelerini dillerinden düşürmeyen ama katillik ve insan haklarının ihlali konusunda da birinciliği kimselere kaptırmayan bush ve bush yönetimi, dünyanın gözü önünde bir insanın idamını bile özellikle oldu bittiye getirip yaptığı zamanlamayla gövde gösterisine dönüştürecek cesareti bulabiliyor. peki şimdi olacak? bush kaybettiği oyları geri mi alacak? ırak'ta döktüğü kanların hesabı mı kapandı? ne elde etti? saddam her ne kadar tasvip edemeyeceğimiz şeylere imza atmış da olsa söz konusu görüntüleri izlerken insan olarak içim cız etti. çünkü yargılanmaya başlandığı andan itibaren idam edildiği ana kadar her türlü hukuki ve insanı hakları elinden alınmıştı. bunu amerika yapınca mübah oluyor inanların da içine sindiremediği
işte bu. bu olaydan çıkardığım tek şey o görüntülerde bush olsaydı en ufak bir üzüntü duymayacağımdır.
"yanlış yapıyorsunuz. bir devletin iç siyasetine karışıyorsunuz."
rahmetli ne cevap vermişti biliyor musunuz?
"biz onları, yani talabani ve barzani'yi yanımıza almazsak daha tehlikeli olurlar."
feleğin çarkı terse döndü. aradan sadece 15 yıl geçti. özal da saddam da vefat etti. geride büyük bir çoğunluğu müslüman olan iki devlet kaldı. ikisi de dış siyasette eli-kolu bağlı. ikisi de ekonomik olarak güçsüz. hele biri zaten yıkık. (bkz: ırak)
yakıştı mı bizlere? komşu ya? tamam, biliyorum, devletlerin dili dini ırkı olmaz. dili, dini, ırkı olan üzerindeki halklardır. fakat, en azından savunabilecek bir taraf bırakabilseydi saddam hüseyin bizler de savunabilseydik kendilerini. onu da biliyorum. yine de bir ölüm gerçekleşti arka bahçemizde. yüz binlerce türkmen in yaşadığı bir devlette.
zaman değişip devran dönecek. bundan bir 15 yıl sonra şimdinin çocukları sözlüklere entry girdiklerinde kendi kendilerine soracaklar. veya bizlere:
-bu ölümlerden, savaşlardan, bizim yani türkiye nin karı ne oldu?
"Beterin beteri vardır" der büyüklerimiz. Saddam'ın Irak'ına bakıyorum ve şimdide Bush "barışı ve huzuru sağlayacağız" temennileri içinde Irak'ı "işgal" edişine bakıyorum ve sonrasına... Mezhep çatışmaları altında hergün 100lerce müslüman birbirine katlediyor bu sizce tesadüf mü ? yoksa Bush'un planladığı bir şey miydi ? bunu sizin görüşlerinize bırakıyorum.
Amerika'nın Ortadoğuyu birbirine düşürüp orada kendine yeni bir üs ilan etmesini planladığı apaçık ortada ve Saddam bunun için bir kıvılcımdı sözde "demokrasiyi ve barışı" getireceğiz yalanları altında gizli emellerini gerçekleştirmek için çoluk çocuk, kadın, kız kimsenin gözünün yaşına bakmadan katliamlar yaptılar. Bu mu demokrasi anlayışı bu mu barış ?
Ya Bush çok akıllı yada tüm dünyayı "keriz" görüyor. istediği oldu sözde demokrasi ile yönetilen bir hükümet kuruldu Irakta peki bu hükümetin bağımsız bir şekilde kendi kendine işlediğini düşünüyormusunuz ? Irak şu an tamamı ile Bush ve Amerika'nın maşası konumundadır. Zaten Saddam'ın idam kararı ile yargılanacağından kimsenin kuşkusu yoktu.
Biz Apdullah Öcalan gibi bir katili idam etmek istediğimizde tüm dünya ayaklanmış insan hakları denen Avrupa uydurması ortaya atılmış Amerika'ya bağlı yaşayan biz zorunlu olarak idam yasasını değiştirmiştik. Açın bakın televizyonları kimse bu konu hakkında yorum yapıyor mu ? isyan ediyor mu ?
amerikanın çirkinliğinin katmerlendiği olaydır.
bu noktada saddam ın asılmasının haklı veya haksız olması sebepleri ortadan kalkıyor kanımca. meydana "gümmm" diye düşen ve tüyler ürperten başka bir diktatör alıyor akılları. pişkin ve çirkin ve gözünü iktidar bürümüş ve esasında kendisi de bir kukla olan patates beyinli bir "lider" (!)... dünyanın bir ucundan kalkıp sudan sebeplerle girdiği toprakları karıştırıp sonrasında kendisi kadar kişiliksiz bir hükümeti oranın başına geçirmesi ve adım adım işgali tüyler ürpertiyor! "nereye kadar" sorusunu akıllara getiriyor!
bu olay; dünyanın günbegün gafletin ele geçmesinin ibret verici bir öyküsüdür! ama şükürler olsun ki bizim adaletinden hiç şüphe duymadığımız bir Allah ımız var ve eminiz ki O her zaman iyiden yanadır...
bir diktatör, bir diktatörler diktatörü tarafından idam edildi, hem de bayram arefesinde, Allah rahmet eylesin, kalanlar için de bu olay bir uyanış vesilesi olsun inşallah...
bir ıraklı olsam kim bilir belki sevinirdim bu duruma, ama bu idam bu şekilde olmamalıydı, önce ırak halkı demokrasiyi benimsemeli ve sonrada yargılamak ve asmak gerekiyorsa kendi halkının aldığı karar ile cezası infaz edilmeliydi. dünyanın süper gücü ülkene özgürlük getirmek amacıyla ağır bir silah gücüyle giriyor, yetmişbin sivilin ölümüne sebep oluyor ve kaos ortamından yararlanan örgütler hergün yüzlerce sivili öldürüyor. şimdide o ülkenin eski liderini insanlığa karşı işlediği suçtan dolayı idam ediyor. yetmiş bin sivil ve hergün yüzlerce sivilin ölümüne sebep olan bu insanlar kime karşı suç işlemiş oluyor. abd sadece saddamı öldürebilmek için yetmişbin silivi öldürmesimi gerekiyordu ki saddamı yıllarca destekleyen abd değilmiydi? belki saddam hala iktidarda olsa o insanların birçoğu yaşıyor olacaktı. petrol adına çıkarılmış sahte bir savaş ve ölen onbinlerce insan.
saddamin isledigi insanlik sucuydu , cezayi hakediyordu evet.. fakat baska bir "insanlik sucu" olan idam seklinde degil.
dilerim allah tan bush canini saddam dan cok daha zor bir sekilde versin. darisi aponun basina olsun. cunku apo bir bebek katili olarak cok daha fazla aci cekmeyi hakediyor.
belki ırak halkına yaptıklarından dolayı hakediyordu ama bunu infaz edenlerin, ırak a asıl acıyı çektirenler olması haksızlık. peki onların cezasını kim verecek?
asılma günü ve zamanı 'özenle' seçilmiştir.şöyle ki bugün ırak ta bayramın ilk günüdür.ve böyle mübarek bir günde,islam dünyasında barışın ve kardeşliğin simgesi olan bu bayram gününde şii ve sünni leri birbirine düşürmek amaçlanmıştır!!-şii ler sevinç gösteri ile idamı kutlarken,sünniler sessiz kalmayı tercih etmişlerdir-
idamı böyle bir günde seçmeleri amerikanın ne kadar şerefsiz olduğunj bir kez daha göztermiştir!!!
insanlik haklari diye kıçını yırtan amerika'nın yapmış olduğu düşündürücü durumdur çünkü bizim önümüze insan haklarını koyarak terörist besleten amerika içten içe çöküşümüzü hazırlarken, kendi içinde böyle bir politikaya imkan vermemektedir...*
