bu fark ölüme bu kadar yakın iki adamın, yakalandıktan sonra benizlerinin soldunluğu, anlamsız surat ifadeleri ya da derbeder durumları değil.
bu fark yakalanan iki zatın, birbirlerine benzese de ne denli farklı olduğunun kanıtı olan fark...
ne mi bu çok önemli fark! yok yok! öyle katil olmaları, diktatör olmaları, ya da cürüm işlemeleri değil.
bu fark; abdullah öcalan ın yakalandığından yaklaşık 3 silisaniye sonra tüm yaşamını adadığı, sözde kürt halkını, kurmak istediği düzeni, güya marksist-leninist çizgide kurduğu terör örgütünü bir anda satması, "ben bu ülke için her şeyi yapmaya hazırım" demesi iken, saddam hüseyin in daha yakalanır yakalanmaz kafasına yarım şarjör kurşun yiyebilecekken kendi değerlerinin arkasında durması, duruşmalarda hakimin apo ya sorduğu "neden işledin bu cinayetleri" sorusuna apo nun "ben kişisel olarak kimseyi öldürmedim, bir yanlış anlaşılma olmuş" demesine karşılık, saddam ın kendi duruşmalarında hep ve sonuna kadar inandığı şeyi savunması, kimbilir kendine ne kadar psikolojik baskı yapılmasına rağmen hiçbir anlaşmayı imzalamayıp, inandığı ve doğru kabul ettiği şeylerin sonuna kadar arkasında durmasıdır.
evet belki size bu yazdıklarım saçma gelebilir. hatta ne diyo bu, saddam da bir katildi hedede hododo da diyebilirsiniz.
ama emin olun yanlış düşünüyorsunuz.
saddam hiçbir zaman yanlışlarının arkasında durmadı. kendi doğrularının olabileceği iddeasını sonuna kadar savundu. belki buna siz inanç, onur ya da gurur diyeceksiniz.
ama bilin ki ortadoğu nun en korkulan liderine bu coğrafya da zerre kadar olumlu bir düşünce beslemeyen beni bile bu tavır, bu adamın idam edilmesinde üzmesem de derin derin düşündürmeye itti.
