şu an devlete başkaldıran kürtlerin unutmaması gereken durum.
halepçe katliamından, saddam'ın kürtlere kimyasal bomba atmasından sonra, yüzbinlerce hatta milyonlarca kürt başında kürt cumhurbaşkanı olan* türkiye'ye sığınmış, ve türkiye onlara kucak açmıştır. ne iran, ne suriye'ye kaçabilmişlerdir, bu insanlık dramı karşısında, türkiye ise topraklarına kabul etmiştir hepsini.
şu an eziliyoruz, dışlanıyoruz, açız diye devlete başkaldıran kürtler, geçmişlerini, orda zehirlenerek ölen akrabalarını unutmamalı, saddam'a karşılık yaşama şansı bulmalarının bu ülke sayesinde olduğunu bilmelidirler.
türkiye insanlık görevini yapmıştır sadece, ve kurtardığı bu insanlar tarafından yıkılmak, bölünmek istenmesini, nankörlüğü haketmemektedir.
saddam dan kaçan kürtler, kendileri için kurulan kamplarda iki gün üst üste tavuklu yemek çıktığı için görevlileri dövmüşler ve isyan çıkartmışlardı.
türk milletinin de bunu, bu olayı unutmaması gerekir. onlar, kendilerine yapılan iyiliği zaten hatırlamıyorlar bile. ne zaman hatırladılar ki? hatırlasalar; minnet duygusunu bilseler kürt sorunu mu olurdu bu memlekette?
bazı insanların kürtler geç alındı sınırda bekletildi diye devlete çamur attığı olaydır.
türkiye iran ve suriye gibi sınırlarını açmayabilirdi. mecbur değildi. Açtı.
birinde 800.000, diğerinde 1.200 bin kişi alınmıştı ve o yıllarda pkk ile en şiddetli çarpışmalar yaşanırken,
ekonomi 5-6 haneli bankotlarla enflasyonla boğuşurken (1988-1992) bu insanlar türkiyeye alındı.
herhalde kapıyı çalıp da ertesi günü yerleşmeyi beklemiyorlardı. 20 yıl önce kendilerine kucak açan devlete karşı pkk yı kart olarak kullanan bu insanları sevmiyoruz ve sevmeyeceğiz.