her şey den habersiz başınız önde dalgın bir şekilde yürüdüğünüz anda yanınızdan geçen bütün dikkatinizi dağıtan güzel saçlı güzel bir kız.
artık uyanmışsındır silkelenirsiz peşinden gitmek istersin arkanı döndüğünde geç kalmışsırsındır sadece aklında, hayalinde 'saçları rüzgarla taranmış kız' ın saçları vardır.
derin bir iç çekersin 'saçları rüzgarla taranmış kız yine gelirmisin bu sefer geç kalmayacağım'.
saçları rüzgarla taranmış yine çıkıp gittim uzaklara sana hasret kaldığım topraklara, deniz kıyısına. derin bakışların arasında gökyüzünü seyire çıktım rüzgar yüzümü okşarken, denizin dalgası kalbimi tarıyordu ve ben yağmurlar yağdırdın gözlerimden özlemini akıttım kalbimi acıtarak.
anladım! kilometrelerce uzağa gitsemde sen benim içimde en derinlerde en ulaşılmaz yerdesin ben bile bulamıyorum uzanıp alamıyorum sadece indikce derinlere icimi acıtıyor kan içindeki ellerimle gözlerimin yaşını siliyorum.
savur saçlarını asi esen rüzgara karşı, çepe çevre sarmışım etrafı kimse gelip dokunmasın sadece ben dokunup koklayayım diye...