geçiş dönemi dediğimiz dönemdir. genelde bere ile, şapka ile kapatılmaya çalışılır, ense kapatılır. kötüdür lan, bildiğin amele moduna girilir. ancak saç uzatırken çekilen çile kutsaldır.
şu anda yaşadığım durum. aynaya baktığımda artık kendimi tanıyamıyorum, diyorum ki "ulan bu saç sana hiç yakışmıyor, bak zaten dışlandın herkes tarafından da sözlükten başka dostun da kalmadı hayatında, hadi git kestir artık." ama yok yok bundan sonra olmıycak o işlem oturmıycam bir daha o koltuğa. ferdi tayfur gibide olsa albert einstein gibi de olsa devam edeceğim uzatmaya. sonunda elbet bi johan hegg bi aleksi laiho gibi saçım olucak biliyorum. ondan sonra da çakıcam rastayı al sana bob marley.
kıroluğa giden yolda emin adımlarla ilerlemektir. uzun saç çok az erkeğe yakışır. en güzeli kısa saç. mis gibi, erkek gibi. napacaksınız uzun saçı? kısa saç gibisi yok erkekte. gerisi hikaye...
sabır testidir. saç uzatan kişinin bu dönemde tek tesellisi tünelin sonundaki ışıktır. " evet ferdi tayfur'a benziyorum ama olum bak çok güzel olacak, sakın ani bir karar verip de saçları kestireyim deme " gibi cümleler sarfederek kendini motive eder bu kişi.