"eger bu defans kasımpaşada olsun şampiyonlar liginde ceyrek final oynamassa adam deilim" diyesi gelsede insanın cok da uçmamak lazım.bu defans hattı takımı küme düşürür.
sabri yi ayrı bir yeri koyarım arkadaş. sırf galatasaraylı olduğumdan değil. bu adam takımı için elinden gelenin en fazlasını, hatta dahasını bile yapan bir adam.neden sözlüklerde yerden yere vuruluyor anlayabilmiş değilim hala. tamam 2 sene öncesine kadar belki galatasaray da oynamasına karşıydım ben de. ammavelakin düzeldi bu adam artık. belki de takımda en çok koşan , en çok mücadele eden adam sabridir. vücut çalımlarında ne kadar başarılı olduğunu saidou ya attığı çalımla da gördük zaten * . hele o üçlü çektirmesi yok mu sahanın ortasına geçerek ? orgazm oluyorum şerefsizim.
bir maç oynayıp iki maç oynayamayacak defans dörtlüsü.
baki her maç atılır, deniz her maç gol attırır kendi kalesine taraftar döver, ibrahim üzülmez kafası önde koşar ama duramaz reklam panolarına çarpar ağır yaralanır, sabri ise babası çağırır gel fırında ekmeklere bak diye...
tiye almak için pek uç bir örnek olmamıştır, zira sabri ve ibrahim üzülmez sezon başından beri vasatın üzeri bir performans sergilemektedirler. özellikle sabri'nin kıymeti, sakat olduğu dönemde galatasaray taraftarınca daha iyi anlaşılmıştır.
sabri' nin yerine kesinlike cihan haspolatlı' nın, ibrahim üzülmezin yerine de orhan ak' ın oynatılması gerekir. bir galatasaraylı olarak zamanında bu ikilinin ne haltlar yediğini çok iyi biliyorum çünkü. orta ikili içinse tek lafım olamaz, kusursuz olmuş.
bu dortluden birinin sakatlanma ve ceza alma olasılıgına karsı yedek kulubesinde ali eren beserlerin de oturması ile cin seddinden daha etkili olacak savunma 4+1lisi.
ötekileri bilmem ama sabrinin oynadığı maçta rakip takımda emre bölez oğlu olmasa iyi olur. allah muhafaza kırtlaklayıp tokatlayabilir. (bkz: galatasaray fener maçı)