2001 yılındaki susurluk davasında ibrahim şahin'i yargılayan yargıtay cumhuriyet başsavcısı olduğunu öğrenen tüm köşe yazarlarının ''o zamanki yargıtay cumhuriyet başsavcısı kim di biliyoğuz mu laa'' diye okurları bilgilendirmeye çalışmasına kurban gitmiş kişidir.
duyuru:burdan tüm köşe yazarlarına sesleniyorum.yeter ulan, öğrendik, gına geldi artık.iyi ki öğrenmişsiniz adamın ne iş yaptığını.bırakın geçin bombalara.
ismi gündeme geldiğinde soyadı kanadoğlu değil de yunanoğlu olarak algılanan hukukçumuz. Zira yunanlılar bile türkiye yi bu kadar kaos ortamına çekememiştir.
malesef birazdan canlı yayında gözaltına alınacağını öğrendiğim kişi. Görün bakalım terör dedikleri ergenekon yalanıyla terör suçlusu olarak kimi gözaltına alıyorlar. beni de yakında gözaltına alabilirler zira bu taklacı, fetoşçu yalaklar kim bunlara dokunursa içeriye alıyorlar. penguen ve leman dergisine de baskın olabilir her an.*
edit: gözaltına alınmadı, alınsa turgay şeren'in sözü belliydi zaten.
kendileri ile aynı fikirde olmadığı için bazı kişiler tarafından " efendi " , " mahlükat " gibi hakaretler edilen alanında en üst mertebelerden birine ulaşmış hukukcu.
Türkiye de hala çağdışı bir zihniyetin simegesi önde gelen savunucusudur. Ben hukuka değil guguka inanırım diyen bir nevi şahsiyet.Her ota maydonoz olan bildiğini sanan ama aslında bi haber olan mahlukat.Tanımları çoğaltmak mümkün tabi.
"anayasa mahkemesi göreceği dava için raportör raporunu bekleyemez, mahkemenin davayı reddetme hakkı yok, dolayısıyla dava çoktan açıldı, mahkemenin normal prosedürü işletemez çünkü bu dava kendine has bir davadır" gibi saçma yorumlarıyla kendini komik duruma düşüren adam. engin hukuk bilgisine göre sanırım mahkemenin sadece akp'yi kapatma hakkı var.
kimilerine göre ülkenin en ileri gelen hukuk üstadlarından birisi ama hâlâ bu üstün birikimini kullanıp "birilerinin*** tekerine çomak sokuyor diye parti kapatmak" gibi bir utancın bu ülkeden uzaklaştırılması gerektiğini kestiremiyor. onun yerine açıkça literatür demagojilerini hukuki yorum olarak sunmaya devam ediyor.
bağımsız ve felsefi olması gereken yargıyı, göz göre göre maalesef akp gibi bir parti tarafından "demokrasi hedefli sosyal evrimleşme" yolunda tasfiye edilen diktatörlük oluşumuna oyuncak yapıyor. tek adam diktatörlüklerini altın çağ olarak gören kemalist yaklaşımların demokratik bir ortamda iktidar olmasının doğaya aykırı olduğunu artık kabul etmesini öneririm kendisine.
muhalif siyasilerin tıkandığı yerlerde yaptığı efsanevi anayasa yorumlarıyla oksijen maskesi görevi gören hukukçu. yargıtay onursal emekli savcı gibi bir sıfatı var galiba.
laiklikle ilgili bir bürokrasi eliti için oldukça cesur ve dürüst sayılacak bir açıklaması var, sabah'tan arakladım:
"Laikliğin net bir tanımı bulunmadığını, her ülkenin kendi koşullarına göre o ülkede laikliğin şekillendiğini ifade eden Sabih Kanadoğlu, örneğin Fransa'da kiliseyle devlet arasında varılan anlaşma uyarınca iki tarafın birbirlerinin işlerine karışmaması benimsenirken, Türkiye'de geçmişte yaşanan olumsuzluklar göz önünde bulundurularak, ''dinin devlet işlerine karıştırılmaması, ancak devletin din işlerine karışması'' yaklaşımının benimsendiğini anlattı."
***
"din işlerini karıştırma! zaten karışmış karışacağı kadar" diyorum kendisine.
"ruhlar alemi serttir deleğanlı, yeni vahiylerini merakla bekliyorum."**
aha linkin de koyam, sonra adımız yalancıya çıkıyor.
en sansürlenmiş ifadesiyle kafa ütüleyen adam. *
ne anlatması gerekiyorsa onu yeterli olanın beş katı kelime kullanarak anlatıyor kendisi. adama cevabı üç kelime olan soru soruyorlar adam en az on dakika konuşuyor.
süleyman demirel taktiği olarak tanımlanır bu. lafı dolandırıp dolandırıp kimsenin kendisini takip etmediğine emin olana kadar konuşuyor. herkesin tamamen koptuğundan emin olunca evet diyip paragrafı sonlandırıyor.
gerçi suleyman demirel şüphesiz daha akıcı konuşur bu arkadaştan. onun daha ziyade konuşmasının içeriği dinleyiciyi dinlemekten koparır.
akp'ye tek başına yeten kemalist muhalif haşmetmeap.Dinci camia üzerinde witch king etkisi yaratmış, beni benden almıştır.Cumhuriyet'in, karşıdevrime bu denli çabuk teslim edilmeyeceğini göstermiştir.
edit: witch king deyince tırsıp eksi veren dinci paçozlar, seviyorum ulan sizi...
insanda yüzde yüz güven uyandıran, insana her dediğinin doğru olduğunu hissettiren önemli bilge kişilik. Dün gece yayınlanan genç bakış adlı programda ögrencilere hitaben " genç arkadaşlarım bu yaşlı arkadaşınıza kuvvet verdiniz " diyen büyük insan.
gözlüklerine hastayım bu adamın.2008 yılına geldik ama kendisi hala 1930 model gözlük takmakta.Arada birde ağızlarını dudaklarına yapıştırarak konuşur *
kritik dönemlerde chp ve bürokratik elitlerin sarıldığı fikirler hep bunlardan çıkıyor.
şimdi ne buyurmuş bakalım:
--spoiler--
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, 22 Temmuz seçimlerinden sonra oluşan Meclis'in yeni bir anayasa yapma yetkisine sahip olmadığını, yeni anayasaların sadece bu konu için seçilmiş kurucu meclisler tarafından yapılabileceğini söyledi.
--spoiler--
ne yani, anayasa yapmak sadece darbecilere tanınmış bir hak mıdır?
anayasayı ilga etmek en büyük anayasa suçu iken, anayasayı ilga edenler yargılanamıyorken onlara laf çıkarmamak, darbecilerin anayasasını savunmak meşru kabul edilirken, meşru bir meclis tarafından yeni bir anayasa hazırlamak niye mümkün olmasın?
şahsında mücessem dünya görüşü aslında asıl ihtiyacımızın yeni bir anayasa değil, okuduğunu anlayabilecek, anladığını eğip bükmeden anlatacak hukukçular olduğunu ispat ediyor.
