Bir şarkının en sevdiğin bölümünü
Tekrar tekrar dinlemek gibi olmalı,
Onunla vakit geçirmek.
Yahut bir romanın okumaktan sıkılmayacağın satırları gibi..
Sinirim tepemde. Bu saat oldu hala uyuyamadım. Aynı ritimde bi ses çalındı kulağıma. Topuklu ayakkabı sesi gibi tak tak tak tak... Uyuyamadım. Kalktım balkona gittim. Sokağa bakıyorum kimse yok; Allahım deli olacağım. Biraz daha sese odaklandım. Başımı çevirmemle olay aydınlandı. Yan binadaki kadın halı yıkamış, balkondan sarkıtılan halıdan damlayan su; dışarda tam altına denk gelen yağmurdan ıslanmasın diye üstü muşamba ile örtülü çimento torbalarına çarpıyormuş. Ama yok böyle bi ses; Çin işkencesi gibi resmen. Sesi her duymamda kafama ateş ediliyor gibiydi. Gibiydi diyorum çünkü camı kapadım. Bu sefer de sıcaktan uyuyamadım.
Oh sabahlar olmasın tu silencio.
(bkz: ağla çiko ağla)
Edit: inşaat işçileri başladı bu sefer. Yok ya bugün uyku haram bana. Nolur el insaf; zombi gibi geziyorum evde.
"Üsküdar'ın son ütülü gölgesiydi.
Hep Behçet bey,
Ama hep behçet abi'ydi.
Sanırım, okul kıran ilk
ve tek öğretmendi.
Adım gibi eminim,
dervişlik onunla pekiyi aldı.
Adım gibi eminim,
Hiç tek ayak üzerinde bekletmedi çocukları,
kuşları,
aşkları.."
Behçet Necatigil öldüğünde Metin'in yazdığı şiirden.