bir çiftliktesindir belki. etrafın ormanla çevrili.
sert ve mis gibi rüzgar yüzünü delercesine esiyor.
elbette kalkıp o havayı içine çekecek ve bi yürüyüş yapacaksın.
Bu fırsat kaçar mı?
Ya da bi sahil kasabasındasındır.
yosun ve deniz kokusu burnuna geldi bile...
tertemiz masmavi suyun içine atlamak için neyi bekliyorsun?
Evde misin? o da ne sevgilin hala uyuyor mu?
elbette eline gelen her şeyle onu rahatsız etmelisin.
kulağına, burnuna, yüzüne ufak darbeler.
offff sesi geldiğine göre bunu başardın.
bi öpücükle uyandırmaya devam et. sonrası iyilik güzellik:)
hafta içi mi? iş de var tabii.
yolun da uzun. uyumaya devam etmeyi çok istiyorsun.
Üzgünüm bu imkansız.
hadi uyan! Çünkü iş bunu gerektirir.
eğer ankara'da yaşıyorsanız kalkıp eymir gölüne gitmek ve spor yapmak. eğer pazar sabahıysa, kışsa ve çok kar yağıyorsa yine kalkıp güzel bir kahvaltı hazırlamak. bunlar küçük şeylerdir ama mutluluk verir, moral düzeltir. yapınız.
güneydoğuda çalışan bir askersen sabah mesaiye giderken acaba kahpenin biri gelip arkamdan kafama sıksa kaç kanalda alt yazı olurum diye düşünmektir.
dolu otobüste okula gidiyomuş ay canım kıyamam sana.
Ilk saatlerden kasıt 5 gibiyse, gün ağarmaya yüz tutarken, sessizliği dinlemek, henüz uyumamış ya da yeni uyanmış insanların kıpırtılarını hissetmek, tertemiz havayı içine çekmek, en güzeli de izmir Körfez'ine uzun uzun bakmak.