bağıramdığı gün öldüğü gündür. ayrıca o işin güzel tarafıda odur zaten. adam sıcak satacak taze satacak ki alan bidaha alsın oda yolunu bulsun.hem başkaları gibi bağrılmıyacak bir meslek yapıpta hayvan gibi bağırsalar daha mı iyiydi.
eskiden bana çok çektirmiş çok suikast planları yapmama sebebiyet vermiş kişidir. pencerenize kumru konması gibi bir şeydir. o saatte yerimden kalkıp kafasına bir saksı atasım gelir. ancak uyandığım zaman saygı duyduğum insanlardır. o saatte kalkıp sokak sokak dolaşıp bir de her seslenilen eve kaçıncı kat olursa olsun çıkıp simit satan insanlar. erken uyandığım nadir zamanlarda annem almış ve birlikte o sıcacık simitle ailecek kahvaltı etmişizdir. hey gidi günler. gelin simitçiler tekrar gelin.. özledim sıcak simitlerinizi.. özledim o haykırışlarınızı.. aaah eski günler.. kim gidip simit alacak şimdi fırından..
ayrıca bu insanlar bizim buralarda şu şekilde bağırırlardı efenim:
''geeuuuvrek vuuuaaarrrr.. tağğğze tağğze geuuvreeeek'' ortadaki ''u''yu anlamış değilim. ''eskiciyeeeee'' gibi bir şey sanırım..
şimdilerde eskisi kadar yaygın olmasa bile zaman zaman sesi sokaklarda yankılanan, para kazanabilmek için günün erken saatlerinde yollara düşen simitçidir.
ekmek parasının derdine düşmüş simitçidir. sesi çevreyi rahatsız eder. lakin bir allah ın kulu da bu adam nasıl bağrıyor bu adamı bağırtan nedir demez. sen yatağında rahatsız olurken o sokak ortasında çok mu rahat sanırsın?!
mecbur olmasa o da bizim gibi yatağında yatıp sokaktan gürültüyle geçenlerin yaptığı sesten rahatsız olup herşeye rağmen evimdeyim diye sevinebilirdi. bi bu yönü var ama sabah sabah o sıcacık yatağında sokaktan gelen bir simitçi sesine karşı anlayışlı olamıyor insan yinede.
duyduğunuzda bu ses ne diyerek uyanmaya çalıştığınız, ilk anda biraz sinirlendiğiniz sonrasında ise balkona koşup bakıp, seslendiğiniz insandır. sabah kahvaltısının keyfini en güzelinden yaşatan insandır simitçiler.. kaldı mı şimdilerde maalesef nadir rastlanır..
öğlene kadar simitleri bitirip, hamallık yapabilmek için,sonrasındada akşam kızılayda pilav satabilmek ve çoluna çocuna bakabilmek için, canını dişine takmış, saygı en fazla hakeden insandır. haykırmasının, altında hayata karşı bir direniş yatmaktadır. 'ben daha ölmedim!' diye bağırıyordur aslında.