sen hangi simitçinin 'pilav üstü kuru!' diye bağırdığını duydun mu sorusunu getirtti aklıma. Ama bizim burada ki simitçi şoyle bağırır: 'ssimitttt!!! poğaça da var bak! Lorlu, patatesli kaldı! Son altı tanee!'
evet doğrudur, "vaaarr gevriiiieeeekkk" diye inlettiğimiz oldu izmir karşıyaka gümüşpala semtini. başlığı görünce duygulanmayla utanma karışımı bişeyler depreşti içimde ya. bir gün yine bağırıyor, musikinin dibine vuruyruz sokaklarda, naldöken sularında itfaiye karşısında müstakil bir evin dibindeyim, haykırıyorum. balkondan örtünün altından uykulu bir çift gözle karşı karşıya geldik, "aha !" dedim, " müşteri.. " buyur abi kaç tane istersin" dedim" herif gözlerini açmadan " lan olum bi yürü git pazar sabahı pazar sabahı uykumun içine ettin bee" demez mi ? yerin dibine girdim ya inanmıyorum.
Dünyanın öbür ucunda olup da özlenen sestir. kıtır simitin tadını nicedir almayan kişinin özlediği sestir. federasyonda simite en yakın şey susamlı ekmek...
hayatın kendisine oyandığı oyuna isyan ederek haykıran simitçidir. bazan düşünüyorum bu simitleirn suçu ne diye. acaba kuranda bir ayetmi vardır ''ey iman edenler,simitleri sabahın beşinde yapanı hurilerle dolu bir cennet bekliyor''
yani bu güzelim simitler neden sabahın beşinde olmak zorundadır? 8 de 10 da 12 de yapılsa acaba bir toplumsal krizmi yaşarız? bu güzelim yiyeceği yalnızca işçilermi yemek zorundadır? ya da bayat olanlarını orta sınıf veya üst sınıfmı yemek zorunda?
artık hiç rastlamadığım çocukluğumdan kalan hatıraların bir diğeri.
ama onun yerine her sabah okula giderken rastladığım poğaçacı amca vardır ki.. yüzümde sıcak bir tebessüm bırakır.*
bizler gibi öğlene kadar yatma şansı olmayıp belki bir iki kuruş kazanırım diyerek sabahın altısında kalkan ve rahatssız olanlara bir özür (!) borçlu olan ekmek parası peşindeki yurdum insanı.
Ekmek parasının nasıl kazanıldığını bilmeyen yazar.
Odana girip mi bağırıyor simitçi ? Mahallede yaşayan sen misin ? Sabah 5 de kalkıp hazırlanan var. Düşüncelidir.Takdir ederim.