satış stratejisini değiştirmesi gereken simitci kişisidir,maldır.
kendisine sorsan ulvi bir görevi icra ediyordur birde bunun gururunu yasıyordur, kuvvetle muhtemel kendisinden su savunmayı bekliyorum "abi kahvaltıda ne yiycem diye düşünmemeniz için burdayım, sıcacık simit işte" tam tokat atılıcak ortamıda hazırlar bu savunma.
arkadasım "siiiiimmuuaaahhhhttt" seklinde yaygarman anlasılmıyor, kahvaltıdan cok kim bu "amına koydumun delisi ne bagrıyo lan" diye düşünüyoruz öpücükle uyandırılmayı hakeden bunyem senin salak satış stratejin yüzünden sinirle, şiddet duygusuyla cıkıyor yataktan, manyakmısın? huzur ver lan allahsız, uykumun son 3 saati kalmış dadından yenmez ruyamı neden bölüyorsun.
ekmek parası kazanmanın zor bir şey olduğunu bilen ve bunun için sabahın köründe milletin götünde pireler uçuşurken işe çıkmış kişidir. en asil duygunun insanıdır. emekçidir. hakaret değil takdir edilmelidir. zira para kazanmak zor iştir.
sabahın yedisinde, eline megafonu alıp da o zorla çalışan anadolun üzerinde, '' miieeeesss gibiii doomaaaaateeaaass '' diye bağıran kişiden daha insaflıdır.
sabahın sogugunda sıcacık simitleri annemizin erkenden kalkıp demledigi mis gibi cayın yanına yetistiren insandır. iyiki vardır. uykudan da uyandırsa okul gunleri hep cok iyi olmustur.
ekmek parası için sabahın köründe fırından simidi alıp sokaklara düşen kişidir, enyo değildir, mal hiç değildir. ona mal ve denyo diyenler varsa da aleene götlerdir.
bilgisayar karşısında götünü yayarak entry girmekten daha mübarek bir iş yapan emekçidir..kaç yazar sabah 5'de kalkmaktadır ey başlık sahibi?
(bkz: sus)
bir simitten elde edilebilecek karı düşününce, bunun için çok simit satmak gerekliliği ve çok simit için de çok zaman ihtiyacı düşünülürse; ve dahi simitçinin de ev geçindirdiği düşünülürse, yadırganmaması gereken bir iş olduğu görülecektir. zaten:"anlayana davul zurna saaaaz"(Ali Desidero).
dittiri: amma düşündürmüş be!
denyonun çocuklarını sen doyurup okutmadığın için asla anlayamıyacağın bir mücadeledir sabahın altısında bir simit fazla satabilmek için gırtlağını yırtarcasına bağırmak.
ayrıca bir gelenektir bu simitçilerin sabah seansları yaşadığım yer gibi kasabalarda. çocukken camda beklerdik gelsin bağırsın diye.
simidiyle mehşur "devrek"te yaşıyorsan üstüne bi de sopa yersinki feleğin şaşar.
Ekmek kazanmak,çocuklarına ekmek götürmek için uğraş veren insanlardır.
Ama yine de insanın siniri bozulabiliyor.
Ayrıca simit diye bağırmazlar,şöyle birşeyler söylüyorlar gibime geliyor
"bıraaaaaak bıraaaak demlik simit sınav simidi"
Ya da benim kulaklarda problem var
simit sarayı, simit dünyası, simit bilmem nesi şeklinde giderek artan simit tekelleri açılmadan sesini duyurmak isteyen simitçidir. ve simitlerinde, o saraylardaki gibi 'pastane tadı' değil, 'sokak tadı' vardır. simit tablasında şekilli şemalli peynirler bulunmaz. fakat zaten kendisinden simit alanların da şekilli şemalli peynirlerle işi olmaz...