kulağınızda hoş bir melodi, cam kenarında oturuyorsunuz, soğuk bir kış akşamı ve daha 40 dakika yolunuz var en az. yapılabilecek en iyi şey kapşonu kafanıza geçirip başınızı cama yaslayıp uyumaktır.
(ulusozluk* başını cama dayayıp otobüste uyuyan herkese iyi uykular diler.)
birde sabahları otobüste, minibüste bilimum her taşitta uyumak isteyen insan modeli vardır ancak kafayı koyacak yer bulamama nedeniyle uyuyamaz, sonunda kapuşonlu bir sweatshirt giyilir, kapuşon kafaya geçirilir böylece içine kurt düşmeden kafasını oraya buraya dayar ve sabahın 6.30 unda cırtlak bir alarmla bölünen uykusuna yarım saatliğinede olsa devam eder. bu tür insanlar otobüsten inerken yataktan yeni kalkmış bir insan edasıyla iner ve uykulu gözlerle etrafa şebelek şebelek bakarlar.
işi gereği çok çalışan, eve geldikten sonra yemek yiyip uyuyan ve kısıtlı bir süre uyuduktan sonra işe giden insandır. hem çok çalışması hem de hayatının rutinliğinden dolayı sıkılmış ve yıpranmıştır. bu da iyi ve sağlıklı bir uyku çekmesine engeldir.
ayaktaysanız, yorgunluktan ölmeyip sürünüyosanız sizi özendirmesi muhtemel yolcu tipi. o kadar sallanmaya karşı vücut şapşallaşıp uykuyla tepki veriyo da olabilir..