üniversite hazırlıkta hoca 2 dk geç kalanı bile almazdı içeri. devamsızlıktan kalma da meşhurdu bizim oralarda. sorunu aşmak için geceden kıyafetler seçilir, sandalyenin üstüne koyulurdu. ama tek kıyafet 2 tane koysan yine düşüncen bide onda vakit kaybetsen mazerette bulamassın.
dünyada giyecek elbise bulamayanlar varken ne giysem diye düşünülüyorsa, açlıktan ölenler varken bugün ne yesem diye düşünülüyorsa ortada bir vicdansızlık ve zulüm vardır. allah hepimizi bağışlasın, bu günahkar düzenin adeta bir çarkı olduk hepimiz.
akşamdan hazırlanır giyecekler fakat bu seferde bütün akşam kafa dinlemek yerine, dolabın önünde kombinasyon yapmaya çalışmakla geçer. en sonunda o kadar canına tak eder ki insanın ya aynı kıyafeti giymeye karar verir yada hiç olmayacak bir kıyafet seçimi yapar. of bak fenalık geldi.
sabahları işe geç kalma sebebidir bazen. ve nedense en sonunda birçok kıyafet denenmesine rağmen ilk giyilen üste geçirilip alelacele çıkılır. vakit kaybı.
öğrenci evinde yaşanan versiyonu çok kıyafetin olmasından değil, bütün kıyafetlerin kirli olmasından yaşanan sorundur. elbiseler tek tek koklanır içlerinden en temiz olduğuna kanaat getirilen giyilir.
dolabın önüne geçip sizin kıyafetlere kıyafetlerinde size bakmasıyla başlayan, sabahınızı kabusa çeviren, deneyip çıkardığınız kıyafetlerin yatağın üstünde birikmesiyle sinir kat sayınızın tavan yaptığı keyif kaçırıcı olay.
kılık kıyafete düşkün bi insansanız sabah sabah canınızı sıkacak, kafanızı yoracak, aslında gereksiz bir şeydir. * genelde bu sorunsalla karşılaşan kişinin dolabında bir çok giysi vardır; fakat bu durumda giyilebilme olasılığı artan giysiler payda büyüdükçe, payda da büyür ve bu durumda olasılık sonsuza doğru uzar gider. seçim yapmak zorlaşır, kişi beyni telef olur. en iyisi alıcaksın en güzelinden 5-10 parça giysi, değiştirip değiştirip giyiceksin. yok bu bluzun altına şunu mu giysem, yok ama ona uygun ayakkabım yok derdiyle uğraşacağına hepsini takım olarak al da vakitten tasarruf yap.