Geceyi uyumadan geçirmek, rüya görmeden, istemsizce vücudun belli bölgelerini kaşımadan, vücut sıvılarının kontrolünü elinde tutarak, düşünür gibi yapıp aslında cızırdayarak, ağız şapırdatıp esneyerek, kafa kaşıyarak, bilek kıtlatarak, dakikaların farkında olarak yapılır.
Ders çalışmak zorunda olduğunuz için yapıyorsanız çoğunlukla can sıkıcı eylemdir. Allahın günleri çuvala mı girmişti de zamanında çalışmadım, şu an gecenin sessizliğinde (ya da sabahın) "i am legend" havasında olmaya ne gerek vardı diye düşündürtür.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1096233/+
Ben de biliyorum normal insanlar gibi erken yatıp erken kalkmayı. Ramazanın cilvesini hesaba katsak da en geç dörtte uyuyup gündüz on ikide güzelce uyanabilirim, evet. Ama bu ne demek biliyor musunuz, bu insanlarla iletişim içinde olduğum koca ve yorucu bir günün ardından kendime vakit ayıramadan tekrar insanlarla iletişim içinde olacağım koca ve yorucu bir güne hazırlanmak demek. Yalnız kalıp düşünemediğim, istediğim birkaç şarkıyı gönlümce dinleyemediğim, kendimle konuşamadığım, sessiz bir an bulup da kitabımı okuyamadığım bir günün ertesinde güzel bir uyku uyumuş olsam bile nasıl mutlu olayım ben.
Derdim kederim değil sabahlamamın sebebi. Kendime ait iki üç saatim olsun istiyorum, çok mu? Kafamı dinlemek istiyorum.
Şehrin benimle temas halinde olan kısmı ve hatta telefonla bana ulaşabilecek insanlar dahi uyurken uyanık olmak, yalnızlığı hissetmek güzel bir şey. Bu perdenin arkasının aydınlanışını izlemekten, ampulün rahatsız edici ışığından günışığına geçmekten gerçekten çok hoşlanıyorum.
Günlerim sayılı. Değerlendirmezsem eğer pişman olacağım.
çocukluğumda da uyumadığım geceler olurdu. daha doğrusu uyuyamadığım geceler. o gecelerde sadece ve sadece yatakta gözlerimi yarı aralı tutup düşünürdüm. hem de neyi düşündüğümü bilmeden. öylece dururdum yatağımda. Hiç ses çıkarmamaya çalışırdım. Çünkü gürültüden nefret eden ben, bir de gece sessizliğinin içine edecek bir gürültüyü asla duymak istemiyordum.
yıllar geçip de biraz daha büyüyünce, neden hiçbir şeyin umduğum gibi gitmediğini düşünmeye başlamıştım artık. Bu sefer yataktan iniyor ve odamdaki camdan belime kadar sarkarak bizimkiler fark etmesin diye korka korka sigara içiyordum gecenin sert serinliği vücuduma işlerken. Odamı arşınlıyordum sonra da. Güneş ilk ışık hüzmelerini odamın camından yollayana kadar.
Sonra ise evden ayrıldıktan sonra gittiğim her şehirde yaptım bunu hemen hemen. Ama sabahlamak istediğim için değil. Sadece kendimi her gece, sigaradan süzülen ince dumanın ahenkle dans edişini güneş doğana kadar izlerken ve düşünürken buluyordum.
O günler geride kaldı artık. Ama Eskisi gibi olmasa da ara ara sabahlarım hâlâ. insanın çok sık olmasa da kendini dinlemeye ihtiyacı var sonuçta. Sabahlamak güzel şey.
Bir haftada kaç defa sabahlayabilirsiniz?
Evet bi haftada 3 defa sabahladım. 1 gece arayla uyudum. O uykuda 4 saati geçmeyen uykuladırdı. Güzeldi ama. Bir amaç uğrunaysa eğer...
Finallerim bittiğine göre 40 günlük bir tatili doya doya sabahlayarak geçireceğim demektir. Malumunuz son sınıf olduğumdan bu hayatımın ekmeklik dönemine kadar son sabahlamalarım olacak.