merdiven temizliği için bir kova su istiyordur. bir dahaki hafta suyu kapının önüne koyar yatarsınız problem haloldu diye ama sabah bakarsınız ki o zil yine çalıyor, ya karşı komşu yoktur, ya alt kat ya üst kat, ya da para pul söz konusudur. illa çalacak o zil. kaçarı yok.
elinde sıcacık simit, saçlarına yapışmış kar taneleri ve kızarmış burnu ile sevgilidir. avcunuzla gözlerinizi ovuştururken açarsınız kapıyı. " bu saatte ne..." derken birden gülümsersiniz. odanızdaki battaniye ile sararsınız ve gidip çay demlersiniz en kırmızısından ankaranın beyazına inat.