--spoiler--
işte adaşım, sana seven bir çingenenin hikâyesi...
Çiçeklerin açtığı mevsimde, senin kollarına yaslanan ve çiçekler kadar güzel kokan bir vücutla uzak su kenarlarında oturmak ve öpüşmek yoruluncaya kadar öpüşmek hoş şeydir...
Seni gördüğü zaman zalimce başını çeviren mağrur bir dilberin kapısı önünde veya ışığı altında sabaha kadar dolaşmak, bunu candan arkadaşlara ağlayarak anlatmak, söz aramızda gene hoş şeydir.
Fakat sevgili bir vücutta bulunmayan bir şeyi kendisinde taşımağa tahammül etmeyerek onu koparıp atabilmek, işte adaşım, yalnız bu sevmektir.
--spoiler--
tam 103 yıl önce bugün doğmuş, derin devlet tarafından öldürülmüş, ne kadar yad etsek az olacak büyük bir yazar. aziz nesin'le birlikte çıkardıkları marko paşa dergisi, sürekli kapatılması, toplatılması, isim değiştirerek yeniden yayınlanması, batıp batıp çıkmasıyla olduğu gibi muhalefetiyle de bir fenomendir.
enteresandır, birçok yazar değişik mesleklerle uğraşarak yazar olmuşlardır. sebahattin ali'nin yaptığı son iş, 'nakliyecilik'tir. böyle de bir güzelliği vardır.
doğduğu yeri yanlış bilinen yazar. doğduğu yer o zamanlar gümülcine sancağı'na bağlı bir kaza merkezi olan ve bugün bulgaristan'ın kırcaali iline bağlı bir ilçe olarak ardino adını taşıyan eğridere'dir. bulgaristan'da türklerin çoğunlukta olduğu bu yerde 2007 yılında sabahattin ali'nin 100. doğumgünü kutlanmıştır.
kişisel tercihleri yüzünden edebiyatımızın yok sayılanlarından.
kimisini sultan'üs şuara yaparlar sırf anı siyasi düşünceyi taşıdığı için kimini de böyle yol kenarında öldürüverirler...
iyisi kötüsü tartışılır, edebi açıdan türk edebiyatında mihenk taşlarından biridir sabahattin ali. ama sırf sosyalist- ateist diye de büyütülmemeli elbette yazdıkları.
kuyucaklı yusuf'u okuyup da etkilenmeyen varsa zaten bir daha kitap okumasın.
ölmeden önce herkesin okuması gereken pek çok eserin yazarı. sabahattin ali, günlük hayatta karşılaştığımız; ancak tanımlayamadığımız, sözcüklere dökemediğimiz olayları, vaziyetleri öyküleyerek öyle bir anlatır ki, biz daha sonra bir bakarız, bu anlattıkları bizim her gün yaşadığımız şeylerdir. hala okumadıysanız mutlaka okuyun, asla pişman olmazsınız. çevrenizdeki olayları, insanları daha iyi anlamanız için en önemli kaynak sabahattin ali'nin eserleridir. "kürk mantolu madonna"dan başlayabilirsiniz.
şiirleri:
-livaneli hedesi tarafından seslendirilirse sırf şairin hatrına dinlenir,
-edip akbayram tarafından seslendirilirse hoş olur,
-ruhi su yorumlarsa tadından yenmez.
türk edebiyatının en iyi yazarlarından biridir. cumhuriyet dönemi yazarlarımızdandır. diline hakim insan da iyi izlenimler bırakan kitaplar yazmıştır. alanında iyi bir yazardır. duruşu ve görüşleri ile de bazı insanların beğenisi kazanmış ancak bazı kesimlerce de susturulmaya çalışılmıştır.
"Çalmadan, çırpmadan bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç, bu kadar mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi".
sözü ile de aslında gerçekleri dile getirmiştir.1 yıla yakın konya ve sinop ceza evinde yatmıştır.çıkan af yasasıyla kurtulmuş ancak bulgaristana kaçmak isterken para karşılığı anlaştığı ali ertekin adlı kaçakçı tarafından öldürülmüştür.
fakat sevgili bir vücutta bulunmayan bir şeyi kendisinde taşımaya tahamül etmeyerek onu koparıp atabilmek, işte adaşım, yalnız bu sevmektir. değirmen