Erkeklerle arkadaş olamadım.Aradıkları yumuşak lokmayı bende bulamayınca musevi kuvvetlerle karşı karşıya gelmektense kaçmayı tercih ettiler.o zaman erkek azminin ve kuvvetinin ne olduğunu gayet iyi anladım ;dünyada hiçbir mahluk bu kadar kolay muvaffakıyerler pesınde koşmaz ve hıcbır mahluk bır erkek kadar hadbin, kendini beğenmiş ve kibirli ;fakat aynı zamanda korkak ve rahatına düşkün degıldır. Bir kere bunları fark ettikten sonra erkeklerı sahiden sevebılmem ımkansızdı. En hoşuma giden ve bırcok hususlarda bana yakın olan adamların bıle,kucuk vesilelerle, bu kurt dişlerini gösterdiklerini;her ikimize aynı derecede zevk veren beraberlikten sonra; özür dilemeye himaye etmeye çalışan, fakat aynı zamanda herhangi bir şekilde muzaffer olduğunu zanneden ahmakça bakışlarla yanıma sokulduklarını gördüm. Halbuki, acınacak halde olan, zavallıkları meydana çıkan onlardı. Hiçbir kadın, ihtiras halindeki bir erkek kadar aciz ve gülünç olamaz. Buna rağmen bu hallerinin bir kuvvet tezahürü zannedecek kadar yersiz bir gururları vardır. Aman yarabbi, insan deli olur. Kendim de hiçbir gayritabii temayül bulunmadığını bıldıgım halde, bir kadına aşık olmayı tercih ederim
Kürk Mantolu Madonnadan ders çıkarılması gereken yazıdır.