amk eski işte la eski la eski! ama işte ufacık eliyle sizin koca bedeninizi korur soğuktan, onu özlersiniz. yani şahsı değil yaptıklarını filan. vay arkadaş siktiniz yine sabaha karşılarımızdan birini.
aynı esnada insanın aklına gelmesi gereken sarkıda:
vega
bu sabah bir umut var içimde;
nasıl olsa geri gelirsin diye
her şey yerli yerinde yine bu sabahların bir anlamı olmalı
onsuzluğun başa vurduğu gecedir. sanki o sizin yanınızda olsa her şeyi unutup sil baştan yaparsınız. bu öyle bir özlemdir ki tüm dünya karşınıza dikilse yine de onu özlersiniz. gözyaşlarınız yastığınızı ıslatır. "neden?" diye sorarsınız defalarca kendinize...neden size bu sonu layık görmüştür? bu kadar severken neden bu kadar çok acı çekmişsinizdir? bir de bakarsınız ki siz bu düşüncelerle boğuşurken sabah olmuş bile.
yeni sevgiliyi hesaba katmazsak masumane bir duygudur. ancak, şiddetli bir özlem ise elinin telefona gitmesine sebep olabilen,tehlike arz eden bir durumdur. gerçi duruma göre değişir,ama yine de gaza gelmemekte fayda var.
edit:okuyucusunun durumla alakası yoksa bile aklına sokan başlık.
normal normal otururken güneşin ağarmasına yakın anılar iyice zorlar adamı. günün her anı eski sevgilini bilinci zorlar tabi ama etraf olabildiğince sessiz ve hafif aydınlıkken onun yüzü hayal etmek, ister istemez özlemek genç yaşta saçlara ak düşmesinin sebebidir.