adi, kaşar, zilli, şırpıntının tekidir. ceza olarak erkeğinin iliğini kurutmak istemiştir.
evet usta; o iliği kuruyan kuru götlü benim. ulan aklıma geldikçe çüküm sızlıyor.
izninizle size bu seksi kızı anlatayım, anlatayım da sizde bana acıyın amk;
hülasa sıcak bir haziran akşamıydı, bir takım arkadaşlarla halı saha maçı yapmak için avcılar'a davet edilmiştim. söylemesi ayıp çok pis kaleciyimdir, 2 bira çaktımmı beni tutabilene aşk olsun, 'top geçer adam geçmez' yani.
stratejiyi yanlış bellemişiz ki 24 e 1 yenilmiştik. o bi tane golü atan da yine rakip takımın forveti ( hepsi forvetti zate ) cemil adında bi piçti. bu piç son saniyede ' allahın dingilleri' deyip kendi kalesine abanmıştı. tabi çok delendim bu işe. ' tutmayın lan beni ' deyip saldırmak istedim. tam 10 kişi güçlü kollarımdan, baklava desenli karın kaslarımdan, geniş omuzlarımdan tutmuştu. ' hayır gukla o liseli piçin teki, çocukla çocuk olma' dedi. zor sakinleştim.
ve seksi bedenimden akan terleri gidermek, biraz rahatlamak için soyunma odasına girip duş aldım. duş alırken açık olan pencereden karşı binanın balkonunda oturan bir kızı gördüm. sarışın, uzun etekli, mavi badili dolgun göğüslü bi kız. bu kız resmen bana bakıyor işaret parmağını ısırarak tir tir titriyordu. lan yoksa orgazm mı oluyordu? yalandan yere görmemezlikten gelip pipimi sağa sola sallayıp durdum, kudurttum zilliyi. arkadaşlar yalan söylüyorsam şurdan şuraya sevişmek nasip olmasın, kız çığlık atarak içeriye koşmuştu.
kim lan bu kız deyü eşofmanlarımı giyip o binaya doğru yol aldım. çaktım viagrayı, çaldım kapıyı;
kapıyı açtığında tuvaletten yeni çıkmış basurlu gibi bana bakıyordu, böyle acımtırak, şaşkın, sanki kabızmış gibi şoktaydı.
* merhaba ben kukla.
- be be ben de sevda.
* çığlığınızı duydum, bir şeyiniz var mı diye merak ettim.
usta daha cevap alamadan kız birden diz çökmüş ağzıyla kemerimi açmaya başlamıştı. ' seni istiyorum, seni istiyorum' deyip duruyordu. lan biliyorduk da bu ne aceleydi. daha viagra kana karışmamıştı.
orada yani salonda ayak üstü bi fişek salladım. içim yandığından dolayı soğuk su istedim, çükümden tutup beni mutfağa doğru götürdü. ulan su içene yılan bile dokunmaz, ama bu kaltak benim yılanıma dokunuyordu. orda mutfakda da bi posta attıktan sonra ' yeter azcık dinlenmeliyim, malum maçtan çıktım ' deyip oturma odasındaki koltuğa oturdum. lan de get işte sen de otur, iki lokma soluklan dimi! ama yok illa pestilimi çıkarana devam edecek, harttt diye gelip tepeme atladı. 1 saate yakın oturma odasında da kitledikten sonra artık takatim kalmamıştı. yatak odasına geçip uzanmam gerek dedim ve geçtim yatak odasına,
elinde kırbaç şılap şlap vurarak kapıda belirmesin mi! senin ben cibiliyetini sikeyim!
geldi bu başladı alnımı yalamaya, yatak odasında da bi fişek salladıktan sonra; bak dedim sevda kim kimi sikiyo belli değil, hayır yani seks böyle olmamalı, avcılar bu değil dedim. o sinirle hem kendime gelip hem de temizlenmek için banyoya girdim. ama amuğu yidim banyosunun buğulu camlarında ezik 2 meme gördüm. evet banyoya da gelmiş memelerini cama sürterek ' hadi şimdi burada' diyordu. ' ya git işine be kadın ' diye bağırdım. çükümü tutup dişini sıkarak ' sabaha kadar cezalısın, durmadan sevişeceksin benle' dedi. ağlayarak banyoda da bi posta attım. çocuk odasında da bi posta attım, tuvalette de bi posta attım, evin her karesine attırıp attırıp duruyordum.
sabah gün ışırken azcık kafamı dinlemek için dama çıktım, hem rüzgar bedenime işlensin, hem de güneşin doğuşunu izleyim böylece huzur bulayım dedim.
senin ben ejdadını sikeyim! lan bari çatıda rahat bırak lan. evet buraya da gelmiş 'martı çığlıklarıyla benim çığlıklarım birbirine karışsın' demişti. kıramadım damda da bi posta çaktım.
evet arkadaşlar avcılar'da ben böyle bir macera yaşadım. pılımı pırtımı toplayıp sabah 11 gibi evden ayrılırken (merdivenlerden inerken) sevda haldur huldur peşimden koşup şu cümleyi kurdu, benim diz çöküp ağlamama neden olan, saçlarımı yolup ' ha siktir' dememe sebep olan o cümle;
