Bir hevesle çıktım evden akşam vakti. Yemlerimi, kanca takımını hazırladım. Güzelim Zakharion nehrinin yanına kurulup başladım olta atmaya. ilk başta garipsemedim ama saatler geçtiği halde, oltada hiç kıpırtı olmaması canımı sıkmaya başladı. işin boktan yanı, oltaları sık sık tazelerken yemlerin de olduğu gibi kancada duruyor olmasıydı. Epeyce cebelleştikten sonra, oltayı kazığa oturtup sandalyeme yayıldım. Sabaha yaklaşmaktaydı saat. Kafamı geriye atıp yıldızları seyrederken uyumuşum. Uyandığımda göğün yavaş yavaş aydınlanmaya başladığını farkettim. Başımı kaldırıp suya baktığım anda küfürleri savurmaya başladım. Sabaha kadar adacığa olta atıp çekmişim mal gibi.
Kaderime küsüp, eve döndüm.
Tavsiye : Kahvaltıyı yol kenarlarında yapmayın. Kol gibi ücret.