sabaha bir şiir bırak

entry111 galeri22 video1
    111.
  1. kafamda deli bir rüzgar var,
    esince çıkmak gitmek istiyor,
    buna beynim de karar vermiyor,
    damarlarımın yaprakları dökülüyor,
    tüm bedenim güneşi istiyor,
    gel artık yaz,
    bu mevsim çok yordu
    çok da yormaya devam ediyor,
    güneş iyi gelecek bunu herkes biliyor....
    0 ...
  2. 110.
  3. kendimizi sıgaya çekme günleridir bugün
    toparlanmazsak halimiz yamandır o gün
    ey kullar hadi Yaratıcınıza dönün şu acıklı gün
    felaketimiz çoğalabilir yoksa gün be gün.
    0 ...
  4. 109.
  5. güne güzel başlamak için bahanedir.
    0 ...
  6. 108.
  7. Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
    Uykudan uyandırsam seni:
    Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliçten.
    Vapur düdükleri ötmededir.
    Etraf alacakaranlık,
    Köprü açıktır henüz.
    Bir gün sabah sabah kapıyı çalsam...

    Yolculuğum uzun sürmüş oldukça
    Gece demir köprülerden geçmiştir tren.
    Dağ başında beş on haneli köyler,
    Telgraf direkleri yollar boyunca
    Koşuşup durmuş bizle beraber.

    Şarkılar söylemişim pencereden,
    Uyanıp uyanıp yine dalmışım.
    Biletim üçüncü mevki,
    Fakirlik hali.
    Lületaşından gerdanlığa gücüm yetmemiş,
    Sana Sapancadan bir sepet elma almışım..

    Ver elini Haydarpaşa demişiz,
    Vapur rıhtımdadır pırıl pırıl,
    Hava hafiften soğuk,
    Deniz katran ve balık kokulu
    Köprüden kayıkla geçmişim karşıya,
    Bir nefeste çıkmışım bizim yokuşu...

    Bir gün sabah sabah kapıyı vursam,
    -Kim o ? dersin uykulu sesinle içerden.
    Saçların dağınıktır, mahmursundur.
    Kimbilir ne güzel görünürsün sevgilim,
    Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
    Uykudan uyandırsam seni,
    Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliçten.
    Fabrika düdükleri ötmededir.

    (bkz: turgut uyar)
    1 ...
  8. 107.
  9. mataramda tuzlu su / ismet özel

    west indies,kızıl elma,itaki,maçin!
    uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
    beyazların yöresinde nasibim kalmadı
    yerlilerin topraklarına karşı şuç işledim
    zorbaların arasında tehlikeli bir nifak
    uyrukların arasında uygunsuz biriyim
    vahşetim
    beni baygın meyvaların lezzetinden kopardı
    kendime dünyada bir
    acı kök tadı seçtim
    yakın yerde soluklanacak gölge bana yok
    uzun yola çıkmaya hüküm giydim.

    uzak nedir?
    kendinin bile ücrasında yaşayan benim için
    gidecek yer ne kadar uzak olabilir?
    başım açık, saçlarımı ikiye
    ortadan ayırdım
    kimin ülkesinden geçsem
    şakaklarımda dövmeler beni ele verecek
    cesur ve onurlu diyecekler
    halbuki suskun ve kederliyim
    korsanlardan kaptığım gürlek nara
    işime yaramıyor
    rençberlerin o rahat
    ve oturmuş lehçesinden tiksinirim
    boynumda
    bana yargı yükleyenlerin
    utançlarından yapılma mücevherler
    sırtımda sağır kantarı gizli bilgilerin
    mataramdaki suya tuz ekledim, azığım yok
    uzun yola çıkmaya hüküm giydim.

    bir hayatı,ısmarlama bir hayatı bırakıyorum
    görenler üstünde iyi duruyor derdi her bakışta
    askerken kantinden satın aldığım cep aynası
    bazı geceler çıkarken
    uçarı bir gülümseyişle takındığım muşta
    gibi lükslerim de burda kalacak
    siparişi yargıcılar tarafından verilmiş
    bu hayattan ne koku, ne yankı, ne de boya
    taşımamı yasaklayan belgeyi imzaladım
    burada bitti artık işim, ocağım yok
    uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
    1 ...
  10. 106.
  11. kuşlar kalkıyor aya irini üstünden
    bir sap ot kulaklarının arkasında.
    ben sonunda burdasın işte diyorum kendi kendime
    burda eski bir atlasın kesiştiği yerde.
    bir kedi gözlerini dikmiş sana bakıyor
    ve aşağılarda gök ne kadar aşağılarda olursa.
    ve karşıdan karşıya geçmeye çalışıyor bir kadın.
    ben seni düşünüp korkunç ince diyorum görmediğim boynu.
    önümden çerçiler askerler bıçak bileyiciler geçiyor
    ve asık suratlı kazmacıları dünyamızın.
    bir ses seninle aynı yarımadadayız diyor
    ve yitiyor sonra pera’nın eski bir sokağında.
    pera’nın eski bir sokağını tepiyorum ben böyle her akşam
    her akşam tabanımda senin çamurun

    pera’nın eski bir sokağında - ilhan berk.
    1 ...
  12. 105.
  13. seni saklayacağım / özdemir asaf

    seni saklayacağım inan
    yazdıklarımda, çizdiklerimde,
    şarkılarımda, sözlerimde.

    sen kalacaksın kimse bilmeyecek
    ve kimseler görmeyecek seni,
    yaşayacaksın gözlerimde.

    sen göreceksin, duyacaksın
    parıldayan bir sevi sıcaklığı,
    uyuyacak, uyanacaksın.

    bakacaksın, benzemiyor
    gelen günler geçenlere,
    dalacaksın.

    bir seviyi anlamak
    bir yaşam harcamaktır,
    harcayacaksın.

    seni yaşayacağım, anlatılmaz,
    yaşayacağım gözlerimde;
    gözlerimde saklayacağım.

    bir gün, tam anlatmaya..
    bakacaksın,
    gözlerimi kapayacağım..
    anlayacaksın.
    3 ...
  14. 104.
  15. Bir çift güvercin havalansa
    Yanık yanık koksa karanfil
    Değil bu anılacak şey değil
    Apansızın geliyor aklıma.
    0 ...
  16. 103.
  17. baharda kışı,
    kışın da baharı özler insan
    ne uzaksa onu özler
    kavuşmak şart mı? boşver!
    bazı şeyler yokken güzel.
    ö. asaf
    2 ...
  18. 100.
  19. 99.
  20. kalktın sabah sabah
    gideceksin bir meçhule
    terk edeceksin sıcacık yatağını
    bir hiç uğruna ey modern köle
    boş ver faturaları
    vur kafayı yat yerine.
    2 ...
  21. 98.
  22. Şiir bana sabah bıraksın başım çatlıyor.
    1 ...
  23. 97.
  24. Ayağı kırılan atları vurmasınlar diye
    Çocuk yaşta kırdım bütün oyuncaklarımı.
    Önce annem kesti benden ümidini, sonra öğretmenim.
    Vurulan atlarla birlikte gömdüm çocukluğumu at mezarlığına
    Boşuna uğraşma, geri getiremezsin sevgilim..
    3 ...
  25. 96.
  26. Ne oldu karıştı her şey.
    Korktum sözüm bir adım geriye.
    Şimdi duyor musun.
    Her şey ama her şey geçer.

    Sakinsin biraz derdin var.
    Kendi kendine dünyayı ters cevirmişsin.
    Bir şey biliyor musun.
    Ben doğduğumdan beri hep böyleyim.

    Ne çok şey gizlemişim rüyalarıma.
    Ne kadar çok hüzün yüklü omuzlarında.
    Bir şey içsen sorunları çözsen.
    Olur mu olur mu.

    Bir yer var biliyorum.
    Her şeyi söylemek mümkün.
    Epeyce yaklaşmışım .
    Duyuyorum anlatamıyorum .

    Biliyorum karıştı her şey .

    Orhan Veli.
    0 ...
  27. 95.
  28. sevdiğin müddetçe
    ve sevebildiğin kadar,
    sevdiğine her şeyini verdiğin
    müddetçe
    ve verebildiğin kadar gençsin.

    nazım hikmet ran , ölçü

    günaydın sözlük, mutlu günler..
    8 ...
  29. 94.
  30. 'Şavkıması sana doğru yolların
    Sana doğru denizlerin çağrısı
    Çırıl çırıl ötelerde bir güzel
    Günaydınım, narçiçeğim, sevdiğim

    Çıkmaz sokaklarda bu minyatür kim
    Bu gögüs kim, ya bu gözler, bu saçlar
    Uzak bir özlemde ayak sesleri
    Günaydınım, narçiçeğim, sevdiğim

    Bu yıldızlar doğan günü çağrışır
    Bu gündüzler gözlerini çağrışır
    Ya kimlere verdin avuçlarını
    Günaydınım, narçiçeğim, sevdiğim

    Vurdum tellerine seni sazımın
    Sende anahtarı alın yazımın
    Yağmur yağmur serpil yalnızlığıma
    Günaydınım, narçiçeğim, sevdiğim'
    1 ...
  31. 93.
  32. En güzel günlerimin üç mel'un adamı var
    Biri sen biri o biri ötekisi
    Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi
    ....
    1 ...
  33. 92.
  34. Toprak susuz olmaz ,
    Gül dikensiz.
    Leyla mecnunsuz olmaz ,
    Ben Sensiz.
    Yakıyorsun ya beni bu dünyada ateşsiz,
    Sende yan ulan şerefsiz...
    4 ...
  35. 91.
  36. Bugün hava güzel,
    Bugün içim içime sığmıyor
    Annemden mektup aldım memlekette gibiyim,
    Çok şükür karnım tok, elimi uzatsam kahve fincanı dudaklarımdadır...

    Kime ait olduğunu bilmiyorum. Yıllardır dilimde olan bir şiir. Bilen varsa bilgilendirsin lütfen.
    2 ...
  37. 90.
  38. 'Sana bir şiirler olmuş sevgilim
    Yüzün gözün söz içinde
    Hangi imla kitabına baksam
    ''Ben''den ayrı yazılıyorsun.'
    Özdemir Asaf
    3 ...
  39. 89.
  40. Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş;
    Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş.
    Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş,
    Bir sır ki bu, ölsen bile açamazsın

    Anlatması imkansız olan öyle bir an ki,
    Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki...
    Bak emrediyor: Daldığın alemden uyan ki,
    Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...

    Kalbin benim olsun diyorum, çünkü mukadder...
    Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök, ver!
    Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
    Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...

    Ram ol bana, ruhun yeni bir aleme girsin...
    Yazmış kaderin: Aşkıma ömrünce esirsin!
    Aklınla, şuurunla, hayalinle bilirsin.
    Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...

    Hüseyin Nihal Atsız
    2 ...
  41. 88.
  42. Sana bir şiirler olmuş sevgilim.
    Yüzün-gözün söz içinde.
    Hangi imla kitabına baksam,
    “ben” den ayrı yazılıyorsun.
    3 ...
  43. 87.
  44. 86.
  45. beni güzel hatırla!
    dizlerimde uyuduğunu düşün,
    saçını okşadığımı, üşüyen ellerini ısıttığımı,
    mutlu olduğun anları getir gözünün önüne.
    alnından öptüğüm dakikaları...
    birazdan kapını çalan kişi olabileceğimi düşün
    şaşırtmayı severim biliyorsun.
    bu da sana son sürprizim olsun.
    şimdi, seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum
    beni güzel hatırla.
    gidiyorum...

    Orhan Veli kanık
    2 ...
  46. 85.
  47. Ben
    senden önce ölmek isterim.
    Gidenin arkasından gelen
    gideni bulacak mı zannediyorsun?
    Ben zannetmiyorum bunu.
    iyisi mi, beni yaktırırsın,
    odanda ocağın üstüne korsun
    içinde bir kavanozun.
    Kavanoz camdan olsun,
    şeffaf, beyaz camdan olsun
    ki içinde beni görebilesin...
    Fedakârlığımı anlıyorsun:
    vazgeçtim toprak olmaktan,
    vazgeçtim çiçek olmaktan
    senin yanında kalabilmek için.
    Ve toz oluyorum
    yaşıyorum yanında senin.
    Sonra, sen de ölünce
    kavanozuma gelirsin.
    Ve orda beraber yaşarız
    külümün içinde külün,
    ta ki bir savruk gelin
    yahut vefasız bir torun
    bizi ordan atana kadar...
    Ama biz
    o zamana kadar
    o kadar
    karışacağız
    ki birbirimize,
    atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
    yan yana düşecek.
    Toprağa beraber dalacağız.
    Ve bir gün yabani bir çiçek
    bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
    sapında muhakkak
    iki çiçek açacak:
    biri sen
    biri de ben.
    Ben
    daha ölümü düşünmüyorum.
    Ben daha bir çocuk doğuracağım.
    Hayat taşıyor içimden.
    Kaynıyor kanım.
    Yaşayacağım, ama çok, pek çok,
    ama sen de beraber.
    Ama ölüm de korkutmuyor beni.
    Yalnız pek sevimsiz buluyorum
    bizim cenaze şeklini.
    Ben ölünceye kadar da
    bu düzelir herhalde.
    Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bu günlerde?
    içimden bir şey:
    belki diyor.

    Nazım Hikmet Ran.
    7 ...
© 2025 uludağ sözlük