sabaha bir şiir bırak

entry111 galeri22 video1
    60.
  1. Haydi gülümse!
    Gülümse ki,
    Gözlerinin içi gülsün.
    Öyle bir gülümse ki,
    Ağzın kulaklarına varsın.!

    Ruhunu yaralayan dünya ya inat,
    Kalbini paralayan insan a inat,
    Bedenini gecekondu sanıp,
    Yıkmaya çalışanlara inat,
    Gören sana deli de dese,
    Sen yinede gülümse!

    Sen gül ki,
    Gönül gülsün göz gülsün,
    Öyle bir gül ki,
    Seni sevmeyen ölsün..!!!
    8 ...
  2. 59.
  3. 58.
  4. bu da günün can yücel şiiri olsun.

    akis

    sen çaldıkça teodorakis
    bir mor yağıyor üstüme...
    dudaklarım öpüşmekten mosmor...
    bir putum sanki ilahilerle denize fırlatılmış.

    ve bir deniz yağıyor üstüme
    bakma sen sevgili teodorakis
    açgözlü güvercinlerin didiştiklerine!
    avluların o en çakırkeyiflisine
    mısır daneleri gibi serpilmişler ama
    mısır danesi değil ki bu adalar
    ne de biz güverciniz...

    sekerek o güneş güzeli çakılların üzerinden
    çıplak ayaklarımızın su sesleriyle
    birbirimize
    ve kendimize
    bilakis

    sen çaldıkça teodorakis
    bir mor yağıyor üstüme.

    can yücel
    4 ...
  5. 57.
  6. günün ismet özel dizesi

    kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman

    Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
    Mangalın küle mahcubiyeti artar
    Divitlerin ucu eğrilir akıtmaya başlar hokkalar
    Ayırır denizin kibrini bin parçaya ünlü keman

    Donup kalır kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
    Kefesi kibrit çöpü hissiyle ağdırılan terazi
    Duyulur arş-ı âlâda ipsiz birinin çürümüş tahta perdelere
    Attığı yumruk tangır tungur

    Kala kalır açık kalır tentürdiyot şişesinin kapağı
    Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
    işitmek istemezsin çığlık istemezsin ah ü enîn
    Nedir bu dersin ciyak ciyak
    Sırası mıydı şu öğle vakti.

    Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
    Kilidiyle kırk yıldır nikâh altında kalan defter yanar
    Kilit kalır nikel kilit alevlerin büktüğü nikel kilit
    Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman

    Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
    Akvaryuma dalıp gitmek sırası bir türlü bize gelmez
    Biblonun boyasındaki çatlağı fark ederiz
    Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
    Bir bahane uydurup baklacılar konserine gitmeyiz.

    - ismet özel
    10 ...
  7. 56.
  8. Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
    yorulmuşsundur;
    nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
    ..........
    2 ...
  9. 55.
  10. Önce gözlerin girer odamdan içeri 
    Sonra ellerin, saçların dudakların 
    Bir bir hatırlarım 
    Her sabah senin olan ne varsa 
    Yüzüm aydınlanır 
    Şarkılar söylemek gelir içimden 
    Yakında bir kuş öter 
    Uzaklarda bir tren sesi 
    Sonra kornalar, çocuk ağlamaları 
    Vapur düdükleri 
    Sesler bir uğultu halinde yükselir büyük şehirlerden 
    Ve alışılmış bir yaşamaktır çöker omuzlarıma 
    Sarar benliğimi birden 
    Büyük, devamlı dalgalar halinde duygularım 
    Her sabah seninle başlar 
    Ve ben her sabah 
    Ta içimde bir ağrı gibi yokluğunu duyarım 

    Her sabah 
    Rezil insanlar bekler her köşebaşında beni 
    Yüzleri, yürekleri kadar kirlidir 
    Biri gider, biri gelir 
    Biri gider, biri gelir 
    Yakamda duygusuz iğrenç elleri 
    Ve soğuk gözbebekleri gözlerimde 
    O alışılmış yaşamak ki her sabah 
    iğreti bir elbise gibi durur üzerimde 
    Bir isyandır sarar içimi 
    Her şeyi üzerimden çıkarıp atasım gelir 
    Fakat insanlar, insanlar bırakmaz beni 
    Biri gider, biri gelir 

    Hep aynı ses, aynı şarkı 
    Aynı sağır gökyüzü 
    Dilsiz bir deniz 
    Kör bir düzen 
    Hep aynı kör döğüşü 
    Yalancı yüzler, aptalca bakışlar 
    O iki yüzlü selamlar 
    Hep aynı tempoda geçen manasız bir gün
    Hep o değişmeyen puslu ikindi üstleri 
    Ve hep aynı yorgun, zoraki akşamlar 
    Ya o geceler satılmış, utanç dolu 
    Büyük avizelerin aydınlattığı sefil yüzlerimiz 
    Renkli kumaşlar, altın kol düğmeleri 
    Kristal kadehlerde kral içkiler 
    O hesaplı dostluklar 
    Satın alınmış sevgiler 

    Ben alışılmış şeyleri sevmem, bilirsin 
    Yaşamaksa dilediğim gibi yaşamalıyım 
    Sevmekse gönlümce sevmeliyim 
    Kendi ellerimle yazmalıyım alın yazımı 
    Ölmekse istediğim anda ölmeliyim 
    ve yaşıyorsam 
    Her şey bambaşka olmalı seninle 
    Alışılmış şeylerden öte 
    Yalanlardan, düzenlerden uzak 
    Yeter, yeter artık 
    Dönmesin o eski plak 
    Her şey gölümüzce olsun 
    Bulsun 
    Dilediği zaman ellerim ellerini 
    Paylaşalım seninle bütün geceleri 
    Sabahları, akşam üzerlerini 
    Görülmemişi görelim, tadılmamışı tadalım 
    Şarkılar söyleyelim kimsenin bilmediği 
    Yüzüm her zaman aydınlık olsun aydınlığında 
    Her zaman sevgiyle gülsün gözlerimin içi 
    Yeter artık, yeter 
    Kırılsın o çemberler 
    Sarsın her yanımızı bir yaşama sevinci 
    Ayrılıklar, kederler, gözyaşları bitsin 
    Bütün bir ömür boyunca 
    Seninle başlayan sabahlarım 
    Seninle sürüp gitsin.
    2 ...
  11. 54.
  12. Gönül düşünce sevdaya
    Ne söz dinler, ne göz görür
    Ne kelamin önemi kalır
    Ne de suretin.

    Güzelde odur çirkin de,
    Hayat da odur
    Hayatın en güzel şeklide
    Biçare insanın gönlü sevdaya düşmeye görsün
    Unutur herşeyi
    Göz görmezken sevdadan başka,
    Yeter ki,
    Biçare insanın gönlü sevdaya düşmeye görsün..

    Sevda belki bir düş
    Belki de benim düşüm
    Sen sevdam
    Benim düşüm..
    5 ...
  13. 53.
  14. Ver elini Haydarpaşa demişiz,
    Vapur rıhtımdadır pırıl pırıl,
    Hava hafiften soğuk,
    Deniz katran ve balık kokulu
    Köprüden kayıkla geçmişim karşıya,
    Bir nefeste çıkmışım bizim yokuşu…
    Bir gün sabah sabah kapıyı vursam,
    -Kim o? dersin uykulu sesinle içerden.
    Saçların dağınıktır, mahmursundur.
    Kim bilir ne güzel görünürsün sevgilim,
    Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
    Uykudan uyandırsam seni,
    Ki daha sisler kalkmamıştır Haliç’ten.
    Fabrika düdükleri ötmededir.

    Turgut Uyar / Bir Gün Sabah Sabah
    0 ...
  15. 52.
  16. edebiyattan anlamadığım için bırakamadığım şiir. okuyorum ben sadece ama onu da anlamıyorum.
    1 ...
  17. 49.
  18. Sevgilim, bir günün ortası şimdi
    Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
    Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
    Uzat bana uzat ellerini
    izinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
    istanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
    Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor

    Ben seni düşünüyorum seni
    Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi
    Kalbim diyorum kalbim
    Daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi
    Aşkı anılar besliyor düşler kadar
    Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır
    Sevgi eskidikçe sevgi.

    Günümüz ekmeğimiz, türkümüz
    Çoluğumuz çocuğumuz
    Binalar yan yana yükselip gidiyor
    Vapurların ağzı köpük içinde
    Uzaklarda ne kapılar açılıyor
    Tirenin biri bir istasyona varıyor
    Ordan çıkıyor biri.

    Her şey biliyor her şey
    Sen biliyor musun bakalım
    Seni nice sevdiğimi?
    Üstüne titrrediğimi?

    Geldiğimi?
    Gittiğimi

    Hadi!
    0 ...
  19. 48.
  20. Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem
    Ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı.
    1 ...
  21. 47.
  22. Biter, her şey biter; ses, şekil ve renk,
    korkular biter.
    kabir sualiyle kapanır kepenk;
    sorgular biter.
    0 ...
  23. 46.
  24. ağrılı bir geceden arta kalan
    bir şiir oluyor her zaman,
    satırlar ne derece hafifletir acıyı bilinmez.
    ama yazmak,
    konuşmaktan daha
    kolay bir kaçış yolu insanın benliğine giden.
    1 ...
  25. 45.
  26. Daha son sözünü söylemedi hayat;
    Belki yarınlar, Mutlu sonlar var.
    5 ...
  27. 44.
  28. 44.
  29. 43.
  30. "Aysel git başımdan ben sana göre değilim
    Ölümüm birden olacak seziyorum.
    Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
    Aysel git başımdan istemiyorum.

    Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
    Dağıtır gecelerim sarışınlığını
    Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,
    hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
    Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
    Benim için kirletme aydınlığını,
    hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

    Islığımı denesen hemen düşürürsün,
    gözlerim hızlandırır tenhalığını
    Yanlış şehirlere götürür trenlerim.
    Ya ölmek ustalığını kazanırsın,
    ya korku biriktirmek yetisini.
    Acılarım iyice bol gelir sana,
    sevincim bir türlü tutmaz sevincini.
    Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
    Ümitsizliğimi olsun anlasana
    hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.

    Sevindiğim anda sen üzülürsün.
    Sonbahar uğultusu duymamışsın ki
    içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,
    uzak yalnızlık limanlarına.
    Aykırı bir yolcuyum dünya geniş,
    Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.
    Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
    Sakın başka bir şey getirme aklına.
    Aysel git başımdan ben sana göre değilim,
    ölümüm birden olacak seziyorum,
    hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.
    Aysel git başımdan seni seviyorum..."
    2 ...
  31. 42.
  32. 41.
  33. uyandığımda yoksan eğer yanımda,
    gün hep kara benim için...
    özlemle andığım tüm günlerimiz
    şimdilerde sadece anı.
    ölümle yaşam arasında sadece yalnızlık mı olmalı.
    oysa ne kadar da güzeldik
    beraberken.
    4 ...
  34. 40.
  35. sabahın bir sahibi vardır.
    gün daima bulutta kalmaz.
    herhal ilerdedir
    yaşanacak günlerin
    en güzelleri...
    nazım hikmet
    3 ...
  36. 39.
  37. SERE SERPE
    Uzanıp yatıvermiş, sere serpe;
    Entarisi sıyrılmış, hafiften;
    Kolunu kaldırmış, koltuğu görünüyor;
    Bir eliyle de göğsünü tutmuş.
    içinde kötülüğü yok, biliyorum;
    Yok, benim de yok ama…
    Olmaz ki!
    Böyle de yatılmaz ki!
    4 ...
  38. 38.
  39. Geçmişinin parlak olamadığı bu şehirde
    Silkin kalk ayağa geleceğinden şüphe etme
    Sorma kimseye o nerede kimle diye
    Etkilemesin senin hayatını bir basit feride
    Yokluğunda nefes bulacağın bedenler olacak
    Tam nefes alamayacaksın az bu senş yoracak
    Kalkcaksın ayağa her fırsatta yıkılmayacak
    Ferideye söyle o artık geçmişte kalacak
    Unut yaşananları şehri anıları
    Çıplak bedenine vursun yılları
    Dönüp düşünme arkana bakmayı
    Alacağın bir nefes yaşa onunla bütün acıları.
    s.unutan davinci
    0 ...
  40. 37.
  41. lan ortalığı romantik özentilerle doldurdunuz yeter be yeter.
    1 ...
  42. 36.
  43. Nefes alıp da soluyamamak,
    Koklayıp da canlandıramamak gözlerinin önünde,
    Duyup da çıkaramamak kimin konuştuğunu..
    Anıları hatırlamaya çalışmak ama onu hiç bir yerde bulamamak.
    Nefesinin sıcaklığını, kokusunun yaşattıklarını unutmak,
    Kavga ederken yükselen ve bir kaç dakika sonra -seni seviyorum- diye alçalan sesini unutmak.
    Bir kağıt bir kalem verseler,
    Onu çizemeyecek duruma gelmek.
    Pusulasız keşfettiğin bir limandan, pusulayla ayrılmak;
    Ucu umutsuz, bucağı onsuz denizlerde kaybolmak.
    Onlarca kelime kullanıp da, ifade edememek,
    Yahut kabullenememek.

    insan özlemiyor ki kişileri diye itiraf edememek.
    Özlenen şey hissedilenler, paylaşılanlar, hatıralar..
    Ana ait olmayan, geçmişte kalan zamanlar ya da geleceğe ait olan hayaller.
    Beklentiler..
    ilk gördüğümüz andan, ufukta gözden kaybolduğu ana kadar oluşturduğumuz beklentiler.
    Başkasına ait hayal kırıklıklarını sahiplenmek,
    Sonra elimize battıkları vakit feryat figan eylemek.

    işte tüm bunlar anlatıyorken bizi,
    Biz kaleme de alamadık dile getiremediğimiz kelimeleri.
    Kabullenemedik ne sevdiğimizi, ne de artık gitme vaktimizin geldiğini.
    Keşfettiğimiz her bir limanı yakıp yıkmadan,
    -Amerika'ya giden bir ispanyol, ingiliz olmadan-
    Ayrılamadık.
    Kırıldığımız zamanlar, kırmadan devam edemedik.
    Çok güzel sevdik, ama hakkını veremedik.
    2 ...
  44. 36.
  45. kuşlar ölürlerse yere düşerler
    düşerler ve onları hep zehra toplar
    bir tayın üzerinden çok zaman geçer
    vakit çalar ay yarılır zenciler biter
    beni zehra bilinciyle bir tiren yoklar
    babam girer laborant kendini toplar

    zehra babamı toplamaz balonlar zehra
    kardeşleri kedilerden mordur oteller
    bekler kuşlar, ölürlerse yere düşerler
    yere düşerler ve onları hep zehra toplar
    bronş patlar kardeşim bir, dağılır lise
    annem yokken bizim evi zenciler sağlar
    elimden bir elmadır düşer yerlere
    yerlere bir elmadır elimden düşer
    kuşlar hep ölürlerse elmalar düşer
    elma yerde onları hep zehra toplar
    elma yerde onları hep zehra toplar
    elma yerde onları hep zehra toplar
    ah muhsin ünlü.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük