nedeni bilinmez bir şekilde cübbeliyi bel altından vurmaya çalışan sözümona muhafazakar kişilerin satınaldığı öne sürülen gazete. açın internet sayfasını varsa yoksa cübbeliyi bel altından vurmak. milliyet , hürriyet gibi gazeteler bile bu olaya bu kadar haberlerde yer vermez iken sabah internet sitesinde devamlı cübbeliyi küçük düşürmek için haberler yapıyor.
ve çok ilginçtir hepsinde polis - sabah gazetesi işbirliği göze çarpıyor. allah versin cezanızı diyorum.
gazete olduğunu iddia eden kuruluş. ergenekondan şike soruşturmasına kadar yazılan her yazı yönlendirme içermektedir. tarafsızlıktan zerre eser görülmemektedir. tsk'da komutanlar istifa ettiğinde rasim ozan kütahyalı, nazlı ılıcak ve abdurrahman dilipak gibilerin görüşlerine yer verilmiştir. açıklama olmasına rağmen bu şahısların yazdıkları da ayrıca gülünç. "şu yüzden olsa gerek, bu yüzden olabilir" gibi kelime gruplarıyla beslenmiş karalama cümlelerini tahmin tadında aktarmışlar. bu kadar aleni yapınca ayrı bir mide bulandırıyor.
arkadaş bir dönem her gün alıp okuduğum gazeteydi bu. tamam iktidar yanlısı olunabilir lafım yok, elbetteki taraf da olunabilir lafım yok ama mehmet barlas, erdal şafak gibi senelerin gazetecilerinin iktidarı övmek uğruna olaylara bu kadar çarpık, bu kadar sığ, bu kadar zorlama bir zihniyetle yaklaşması kabul edilebilir gibi değil.
iktidara yakın bir gazete olarak, şike soruşturmasında savcıların borazanlığını yapan gazete.
o "gizli" soruşturmanın detayları, ifadelerin kimler tarafından bu gazeteye servis edildiğini kimse merak etmiyor mu? şike operasyonunun savcıları, "ulan bu gazete nereden ulaşıyor bu gizli ifadelere?" diye neden sormuyorsunuz? yoksa zaten cevabı biliyor musunuz?
aziz yıldırım'ın Mahkemeye sevk edilmesi haberini, aziz yıldırım'ın parmaklıklar ardında ki photoshoplu resmiyle haber veren adi bir gazetedir. daha mahkeme ceza vermeden kamuoyunda ceza aldığı duygusunu yaratmaya çalışmış baskı altına almıştır. duyarlı olun lan biraz. bidaha okunmaması gereken gazetedir. Suçlu olduğu ispat edilene kadar hiç kimeseye bu yapılmamalıdır.
internet sitesinin ana sayfasından "yolcu otobüsleri çarpıştı 15 kişi öldü" başlıklı bir haberi flaş haber olarak veren gazete. bu haberi buraya yazmamın nedeni ise olayın tanzanya'da gerçekleşmiş olması.
tanzanyalılar ölürse ölsün dediğimden değil ama bizim için flaş haber değil lan bu. basbaya hit almak için ülkemizde olmuş zannedeceğimiz şekilde veriyorlar haberi. yakınları yolculukta olanlar ise bir an "acaba" diyerek tıklıyor haberi. böyle haberciliğin içine edeyim artık.
şu ana kadar dedikleri haklı çıkmıştır. türkiye ekonomik olarak iyi durumdadır, demokrasi yolunda sağlam adımlar atılmaktadır türk insanı madden ve düşünce olarak kendini geliştirme arefesine girmektedir.
önemli olan ise; işler kötü gittiğinde ne olacak. akp düşerse? asıl merak edilen soru bu.
inceden ışık dolar her sabah odama. incelen bakışlarıma ve yorulmuş gözlerime, karanlık mizacıma inat her sabah aynı saatte aynı ahenkle aynı renkle hücum eder. geceden arta kalan ne varsa, gündüz onu alıp gider sanır insan. gecesi olmayan bir hayatın neyini alıp gideceksin ki?! insan uyumamışsa uykusuzsa, ben sensiz geçen bu kara gecelerde sensizliği gözlerimi kapayıp karanlık uykulara dalacak kadar cesur değilim anlayışını yıllardır benimsemişse, seni bir anlık aydınlıkta bulabiceğine inanmışsa, her yalanı bu hayale her doğruyu bu ideale çekebiliyorsa işte o insana gündüzler fayda etmez. gecesi berbat, gündüzü harap bir şehrin her sokağına bu adamın adı versen, güneşe buzla, kara ateşle derdini yazsan yine de bu biçarenin derdine derman olmazsın..
hayallerinin ellerini bir atın arkasına bağlamış gecenin sinesinde oradan oraya gezdiren sürüyen peşi sıra sürünen. ara sıra sırra kadem basmış hatıralarını suni solunumla hayata döndürmeye çalışan, başaramayınca oturup ağlayan. çayı kezzap gibi tadan dumanında kaybolan, keyfini durduk yere hiç uğrunu kaçıran, kaçırtan, mutluluktan, huzurdan fitye isteyen hain bir nefse sahip olan. zaman zaman bir yerlerde gölgesinden utanan böylece karanlıklara dalan, güneşi mum misali üfleyerek söndürmek isteyen, neden terk edildiğine anlam veremeyen neden ulan neden sorusunu kafasında bir dart tahtası haline getiren ve her gece bu tahtanın tam ortasından vuran. eskiyi vurdukça, aşkı ve sevdayı vurdukça kendini kanatan, ona buna sana dair yazılar yazan. artık hiç kimseyi sevmeyen sevebileceğine inanmayan inançları ve iyilik duyguları yıpratılan, kendini garip ve unutulmuş hisseden, bilmediği bir şehirde tanımadığı insanların yanında kaybolmuş tanıdık bir çift göz arayan çocuğun telaşıyla bakan. "durun biraz insaf" dercesine susan. yorulmuş, üzgün ve alabildiğine üzgün bir adama hangi gece hangi sabah allah aşkınıza?!
işaret parmağı koparılan bir keskin nişancının çaresiliğini yaşayan birine kim nasıl yardım edebilir?!hedef kaçar günler geçer ömür geçer bahar olur çiçek açar yaz olur yörük göçer sonbahar olur kırlangıç göçer kış olu kar düşer ve "sonra saba
--spoiler--
diana taurasi, "çok heyecanlandım. gerçekten çok mutluyum. kararın nedenini sorgulamayacağım bile. f.bahçe'ye seve seve dönmeye hazırım" dedi. "bayan basketbolunun kobe bryant'ı" denilen taurasi şunları söyledi: "f.bahçe yönetimi bana büyük destek verdi, sahip çıktı. göri dönerek avrupa şampiyonluğunu kazanmak istiyorum."
--spoiler--
--spoiler--
kararı duyduktan sonra büyük sevinç yaşayan diana taurasi de yakın zamanda fenerbahçe'ye dönme ihtimalinin bulunmadığını ifade etti.
--spoiler--
aynı gün aynı kişiden tamamen farklı haber yapıyorlar.