55 yaşında egosu tavan yapmış, müdürüm diye hava atıp ama iki kelimeyi bir araya getiremeyen, hiç arkadaşı olmayan, odasında akşama kadar fare arayan, iki de bir nöbetçi öğrenci ziline basıp basıp birilerini ayağına çağıran, hitler gibi gereksiz olan bir yaratıkla aynı binada aynı berbat oksijeni solumaktır moral bozan şey.
her sabah gözünü açtığında hala bu ülkede nefes aldığını farketmek. terör yüzünden binlerce masum canın gittiği, 15 bin lira yüzünden karısını ve üç çocuğunu öldüren insanların olduğu, vapurdan düşen bir adamın kurtarılabilecekken cahillik ve ihmalden öldüğü, binlerce emeğinin karşılığını alamayan atanamayan öğretmenin olduğu bu ülkede ve daha yüzlerce şey. herkes mutsuz, ekonomik durum yok, hoşgörü yok, bilinç yok. keşke diyorum keşke, bir sabah uyandığımda bir koldan hollanda, bir koldan fransa, bir koldan danimarka işgal etse de kurtulsak. belki bizim toplumumuzda bişey kapar bunlardan da biraz olsun düzelir. bu ülke bu kadar mücadeleyi bağımsızlığına kavuşmak için mi verdi yoksa gerilemek için mi? ne yazık ki hala üçüncü dünya ülkesi olmaktan öteye gidemiyoruz.