251.
Sorumluluklarını bildiğin halde sabah tekrar tekrar hatırlatılması.
249.
sabah sigarasını içerken rahatsız edilmek.
247.
Kendini bi şey sanan insanlar ve okul.
246.
Sadece havanın değil, kıyafetlerin de buz gibi olması ve onları giymek zorunda olmak.
245.
Tıkış tıkış olan otobüse binmek.
244.
ise gitmek dün akşam 20 de çıkıp sabah 08 de is bası yapmak mesai kavramı da olmaması.
242.
"o an"dır.
"sabahları ayakkabılarımı giyerken şöyle derim; tanrım yine mi?"
-charles bukowski.
241.
geceden gelen açlık ve beraberindeki mideden duyulan o doğal armoni...
240.
Ses, ince kalın yüksek her türlü ses sabah uyandığında çekilmez bide parfüm kokusu.
239.
metroda kulaküstü kulaklıkla son ses müzik dinleyen tip.
238.
bildiğin erken uyanmaktır işte. hele ki mesela, sabah 7ye kurduğun alarm öncesi, sabah 5te gözünü açıp, daha 2 saat varmış oh be demene rağmen, o sürenin ışık hızıyla geçtiğini düşünerek uyanmak, hiç çekilmez aslında.
237.
Gelmeyen metrobüs yada sıkıcı bir köprü trafiği olabilir ama bak sabah yani sadece sabah !
236.
sabahın altısında park halindeki arabasına gaz basan tipler.
235.
Uyanmak.
Kesinlikle uyanmak.
Sonrasini zaten hissetmiyorum.
234.
Uzun saçlı bi erkeksen günlük sabah kalkıp yıkamak zorundasın o saçı. işte sabah kalkıp o saçı yıkamak 1 haftadan sonra zulüm.
233.
Metal müzik dinlemek. Geçenlerde deniyim dedim de cidden işkence. Ha birde duş alıp, saçı kurutup, o saça şekil vermeye çalışmak. Nefret ediyorum ama yapmak zorundayım.
232.
4 yasindki küçük yigenim bu ne enerji mk
.
230.
toplu taşımada dişini fırçalamamış üstüne sigara içen insanlardır.
229.
Aleyna tilki.
Tırnakları kesme.
228.
Evden çıkıp taa uzaklara derse gitmek. Sevmediğin bir şeyi yapmak sabah ve serinse daha zor. Ben evde kalıp yorganıma sarılmak istiyorum.