uykusuzluk başına vurmuştur. boş gözlerle bilgisayara bakarken hayatın anlamını, yaşamanın amacını düşünür.düşünür.düşünür.
vazgeçer kalkar bir çay koyar.
(bkz: hayatın anlamı yok galiba olsaydı bulurdum)
muhtemelen benimdir.iki gun once metrobuste giderken iki tane guzel amerikan turist kiz onunuze biner.bende sohbet etmek icin bahane ararim en sonunda tabularimi yikip saatimi kolumdan cikarip cebime koyarim sonrada kizlara saati sorma bahanesiyle muhabbet acip yaklasik 40 dakka muhabbeti eder kizlari resmen etkilerim.en son giderken kizlara maleseg bu sizinle ilk ve son gorusmemiz deyip uzulurken kizlarin senin skupen facebookun varmi demesiyle cok mutlu olum ellerindeki haritanin bos kismina tukenmez kalemle butun facebook ve skype nilgilerimi yazarim.kizlarda seni ekliyecez bizi unutma gibi sozler kullanirken sevincle eve gidilir.ancak olayin ustunden 1.5gun gecmesine ragmen hala tikirdi yok kimse eklemedi.bende oyle yattigim yerde hayatin anlami bumu lan diyorum kendime.tek avuntum ise kaldiklari yerdd internet olmayidigini dusunup beni ekleyememeleri...