kuran-ı kerimde 70 kez emredilen namaz bahsinin belkide en zor kılınabilen vaktidir.uykunun en tatlı ve yoğun olduğu, güneş doğmadan önceki vakitte kılınır. arapçada salatul-fecr denilmektedir. Sabah ezanında diğer ezanlardan farklı olarak şu ilâve kısım okunur: 'essalâtu hayrun mine'n-nevm...Yani namaz uykudan hayırlıdır...!!!
süleymaniye'deyse bahsedilen ; kör karanlıkta girip mabede , aydınlıkta çıkmak..yepyeni kararlar vermek hayata dair , sekiz secdeden radikal değişimler beklemek..sonra arkasına geçip mabedin en kallavisinden bir cigara tellendirmek güzeldir..
vakit seher.
ufukta günün kızıl çiçeği açmak üzere.
vaktin rahmine sabahın nutfesi düştü az önce.
gecenin toprağında saklı ışıktan tohumlar başlarını uzatıyor.
şimdi hatırla ki, sen de bir zamanlar yokluğun karanlığında yitiktin.
unutulmuşluk toprağına gömülü bir tohumdun.
kimsenin adını bilmediği, hatırını saymadığı bir yetimdin.
hatırla ki, unutulmuşluğun toprağında rabbin seni unutmadı.
rabbin seni sahipsiz de bırakmadı.
rabbin seni yokluk gecesinden varlığın şafağına eriştirdi.
taze bir bahar gibi gün yüzüne çıkardı bedenini.
ete kemiğe bürüdü ruhunu.
gülden tebessümler giydirdi yüzüne.
şimdi seher vakti.
göz kapaklarının ardından kaç.
gafletin gecesinden uyan.
aç gözlerini sehere.
aç kalbini rabbine.
uyan.
uyan, yan ve an seni hiç unutmayan rabbini.
güneş ufukta yükselmeden, sen dualar ufkuna yüksel.
herkes unutsa bile seni unutmayan rabbini herkesin onu unuttuğu anda ananlardan ol.
haydi kalk!
kalk ve miracına eşlik et en sevgilinin
şimdi sabah!
şimdi sabah namazı vakti
uyku vaktinde olduğu için yalnızca bu namazın ezanında es salatü hayrun mine'n nevm* ibaresi geçmektedir. kışın geceler uzun olduğu için güneş çok geç doğar. ezanla kalkıp namazı kıldıktan sonra uyumamak ve kahvaltı yapmak aileyle birlikte pek güzel olur. sınav günleri de sabah namazından sonra çalışmak çok faydalıdır. manevi yönünden ziyade insanın zihninin en iyi çalıştığı zaman olarak tanımlanır.
SABAH NAMAZI
Sabah namazı dört rek'attir. iki rek'at sünnet, iki rek'at farzdır.
"Sabah namazının sünneti" şöyle kılınır:
1- Önce kıbleye karşı dönülür. Ayaklar birbirinden dört parmak kadar açık olarak paralel tutulur. Ellerin baş parmakları kulak yumuşaklarına değdirilir, avuç içleri kıble istikâmetine açılır. “Niyet ettim. Allah rızâsı için bu günün sabah namazının sünnetini kılmaya, döndüm kıbleye” diye kalbden geçirildikten sonra, “Allahü ekber” diyerek, göbek altında, sağ el sol elin üzerine bağlanır.
Kadınlar tekbîr alırken; ellerinin içi kıbleye karşı, parmak araları normal açıklıkta ve parmak uçları omuz hizâsına gelecek şekilde ellerini yukarıya kaldırırlar. Sağ el sol elin üzerinde olacak şekilde ellerini göğüs üstüne koyarlar. Erkeklerde olduğu gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar.
2- Gözleri, secde edilecek yerden ayırmaksızın:
a) Sübhâneke, okunur.
b) E’ûzü Besmeleden sonra Fâtiha, okunur.
c) Fâtihadan sonra Besmele okunmaksızın bir zamm-ı sûre (meselâ; Elem terakeyfe..) okunur.
3- Zamm-ı sûreden sonra "Allahü ekber" diyerek rükü’a eğilinir. El parmaklarını açıp dizler üzerine konur, bel düz tutulur ve gözleri ayaklardan ayırmayarak, en az üç defa "Sübhâne Rabbiyel-azîm" (5 veya 7 de olur) denir.
Kadınlar rükûda, sırtını ve başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Sırtlarını biraz meyilli tutarak erkeklerden daha az eğilirler. Ellerini parmaklarını açmayarak dizleri üzerine koyarlar ve dizlerini biraz bükük bulundururlar.
4- "Semi’allahü limen hamideh" diyerek doğrulunur. Doğrulurken, pantolon çekilmez ve gözler secde yerinden ayrılmaz. Tam dik durunca, (Rabbenâ lekel hamd) denir.
5- Ayakta fazla durulmadan "Allahü ekber" diyerek secdeye gidilir. Secdeye giderken sırası ile;
a) Sağ diz, sonra sol diz, sağ el, sonra sol el, burun ve alın yere konur.
b) Ayak parmakları kıble istikâmetinde bükülür.
c) Baş iki elin arasına konur,
d) Elin parmakları bitişik tutulur,
e) Avuç içleri yere yapıştırılır. Dirsekler yere yapıştırılmaz.
f) Bu vaziyette iken en az üç defa "Sübhâne rabbiyel-a’lâ" denir.
6- Sonra, “Allahü ekber” diyerek sol ayak yere yayılır, sağ ayağın parmakları kıble istikâmetinde bükülür, uylukların üzerinde oturulur. Avuçlar, dizin üzerine konur ve parmaklar kendi hâline bırakılır.
Kadınlar ise, ayaklarını yatık olarak sağ tarafına çıkarır ve öylece otururlar.
7- Uyluklar üzerinde sübhânallah diyecek kadar oturduktan sonra, "Allahü ekber" diyerek, tekrar secdeye varılır.
8- Secdede, yine en az üç defa "Sübhâne rabbiyel a’lâ" dedikten sonra “Allahü ekber” diyerek ayağa kalkılır. Ayağa kalkarken, ellerle yerden kuvvet alınmaz ve ayaklar yerinden oynatılmaz. Secdeden kalkarken önce alın, sonra burun, sonra da sol el ve sağ el, sonra sol diz ve sağ diz yerden kaldırılmalıdır.
9- Ayakta iken Besmeleden sonra Fâtiha ve bundan sonra bir zamm-ı sûre okunup, "Allahü ekber" diyerek rükü’a eğilinir.
10- ikinci rek’at de, birinci rek’atte târif edilen şekilde tamamlanır. Yalnız ikinci secdeden sonra, "Allahü ekber" deyince, ayağa kalkmayıp uyluklar üzerine oturulur ve:
a) "Ettehiyyâtü", "Allahümme salli", "Allahümme bârik"ve "Rabbenâ âtina" duâlarını okuduktan sonra, önce sağa, "Esselâmü aleyküm ve rahmetullah", sonra sola "Esselâmü aleyküm ve rahmetullah" diye selâm verilir.
b) Selâm verdikten sonra, "Allahümme entesselâm ve minkesselâm tebârakte yâ zel-celâli vel-ikrâm" denir ve hiç konuşmadan sabah namazının farzını kılmaya kalkılır. Çünkü, sünnet ile farz arasında konuşmak namazı bozmaz ise de sevâbına azaltır.