sabah sabah kargalar bokunu yemeye başladığı an kalkıp latte diye adlandırdığı gavur icadı kahvesini sikindirik kupasına doldurduktan sonra, kendince günün en önemli olaylarını öğrenmek adına kapıya bırakılmış gazetesini şöyle bir karıştıran, üstünde bi robe de chambre'ı eksik olan, onu da açlıktan kurtulursa bizzat temin edecek hava peşinde, beyhude tiptir. ulan pezevenk, çökeleğini yufka'nın arasına dürüm edip ince belli bardağa montelenmiş sıcacık çayla gümletsene laaaaannn! öleceen bir gün öleceen koduğum.
kahveyi ve okumayı seviyordur. bir içeceğin yudumlanması insana ne gibi elitlik katabilir ki.
her sabah kahve içerim. çünkü az uyuyan biriyim ve biraz daha dinç olabilmem için kahve içerim. elit falan da değilim. neden kahve sorusunu soranlara gidin kafein ne işe yarar açık okuyun derim.
bu kahveye yüklenilen anlamı çözdüğüm gün izafiyet teorisini anlamış kadar sevineceğim. ki lisede fizik dersim kötüydü, varın hesap edin.
ne istiyosunuz bilader kahve seven adamdan. neden her sabah çay yerine kahve içen adamı yaftalıyorsunuz.
internet ve teknoloji hayata dair ne varsa amına koydu zaten, sayfaları karıştıra karıştıra gazete okumak emekli astsubay aktivitesi oldu yalnızca.
değmeyin kahvesini keyifle içsin bahsi geçen damak tadı güzel arkadaş.