hazırlayan ve nasiplenen olmak üzere ikiye ayrılır öncelikle.
hazırlayan, daha erken kalkar. emek sarf eder ve sabahın köründe uyumak varken çocuğuna, eşine, annesine -artık kahvaltıyı hazırladığı güruh her kimse- kahvaltı hazırlamak için uykusundan feragat eder.
nasiplenen, çoğu zaman uyanmamakta diretir. hazırlanan kahvaltıya hakaret mahiyetinde bilinçdışı söylemleriyle moral bozar, caz yapar. hepsi böyle değildir, ama hepsinin ortak olarak birleştiği bir nokta vardır; hazıra konmak.
evet ben bugün, hazırlayanım. hazıra konmak gibisi yokmuş bunu anladım.
güne başlamak için aksatılmaması gereken hededir, e tabi bide yanında müzik ya da sabah haberleri olmazsa olmazdır. sonra ise boş yatan bünye öğlene doğru her zaman takıldığı yerlere uğrar ve arkadaşlarıyla sürtmeye başlar. ama kahvaltı şarttır efenim.
yapacak işin olmamasıyla, istediğin kadar uzatılabilecek öğündür.kahvaltıdan sonrada elinde cay bardağı koltuklara gömülerek televizyon keyfi yapılır ki en güzel yanı da budur.
öğrenci adamın üç öğün kahvaltısı vardır. sabah kahvaltısı, öğlen kahvaltısı ve akşam kahvaltısı. özel durumlarda vize final büt. vs gece ve sabaha karşı kahvaltılarıda bu üçlüye eklene bilir.
sevgiliyle yapılıyorsa günün en güzel başlangıç yemeğidir. güzel huzurlu bir sabah uyanılır, sevgili işe gidecektir, hemen birşeyler hazırlanır, çay koyulur, sevgili uyandırılır... o giyinirken siz ona gün hakkında birkaç birşey söylersiniz. sonra sofraya geçilir, kahvaltınızı ederken bir yandan haber izler, bir yandan da muhabbet edersiniz... çok garip bir tılsımı vardır sabah kahvaltısının.. öyle anlar olur ki vakit su gibi geçer gider... işe geç kalınır, kendinize geldiğinizde çayınız çoktan bitmiş olur... hem sağlıklıbi öğündür hem de mutluluk verici..
üniversite öğrencilerinin özlemini çektiği, eğer bir organizasyonla kahvaltı yapılırsa bunun büyük olay olduğu ve bir kaç gün muhabbetinin edildiği öğün..