insanı yaşadığı hayattan soğutan bir büyükşehir sorunsalıdır. insan zamanla "niye benim bir arabam yok" diye kendini sorgulamaya başlar ve bu düşünce zamanla "niye benim bir araba alabilecek kadar kazanabileceğim işim yok" gibisinden mutasyona uğrar.
otobüs sıkışık üstüne bir de trafik sıkışık. kalp sıkışık, kıç sıkışık. insanlar balık istifi arabalar tampon tampona. sabahın köründe insanı hayattan anlık bezişlere sevkeder. "bırakın ulan gitmiyorum işe mişe. sen de ha bire müşteri almasana hay senin o vitesine triptonik sokayım itoğluitinoğlu!" dedirtir insana. hele kışın dışarısı ayaz ama güneşli içerisi yangın yeri olur ya bazen, düşman başına.
Özellikle leş gibi kokan birinin yanına denk geldiyseniz o otobüste, hele camdan uzaktaysanız ve amcanın teki size hayat öyküsünü anlatmaya başlamışsa bayılmış numarası yapmak en iyi çözüm olacaktır*