insanın içini huzur kaplar dinlerken. onu daha ürkütücü yapan ise çevrede bulunan köpeklerin hep bir anda ulumaya başlayıp bir nevi ezan'a saygı göstermesidir.
bence ürkütücü olan sabah namazı değil, sabah namazının insana hatırlattığı şeyler ve o insanın o şeyleri yapamamasından duyduğu pişmanlık ve korkudur.
uykusuz geçen bir gecenin ardından, o ses... evet sabah ezanı... bütün doğa üstü varlıkların, bir sonraki geceye kadar, yeryüzünden kovuldukları an...**aman allahım!!! ve işte o an bütün bilinen hatta tam bilinmeyen duaları, bir remix edasıyla hızlıca ardarda okur insan. sanki gün içinde bugün votkayı bull la mı içsek, şu hatunu nasıl kaldırsak düşüncelerini hiç bünyede barındırmamış gibi.
sessizliğin içerisinde etraf karanlıkken birden başlar ezan. daha ne olduğunu anlayamadan içine bir korku düşer ve yatağın içerisinde, yorganın altında büzülür kalırsın. işte böyle ürkütücüdür sabah ezanı.
Gerçek şu ki, biz kalpleri olup, gerçeği kavrayamayan, gözleri olup da göremeyen, kulakları olup da işitemeyen cinlerden ve insanlardan pek çok canlıyı cehennem için ayırmışızdır. Hayvan sürüsü gibidir bunlar. Hayır hayır, doğru yolu kavramakta onlardan da aşağı, bunlar körü körüne dünyaya dalıp gitmiş kimselerdir.a`raf 179 dinlemek var dinlemek var . anlayana .
saba makamında okunduğu için tam da gecenin son demlerinde okunduğundan dolayı genelde tüyleri diken diken eden bir ses için doğrudur. bir de bunun eşi olarak ramazan davulcusu vardır sahur için çalan.