dubaide bulunduğum zamanlarda okuyanın çaddan ozel getirtilmiş biri olduğunu öğrendiğim adamın ezan okumasını duyduktan sonra bende bir çok ezanı gönül rahatlığıyla dinleyemez oldum, ne güzel bir ses ne güzel bir okumaydı. oysa insan ibadet edemese bile güzel ezan sesinden rahatsız olmamalı.
Sabah gün doğumunda kuş sesleri eşliğinde dinlendiğinde tarifi imkansız bir huzur verir insanın içine. Kendinle anlık bir hesaplaşmaya girmemek elde değildir. Boyun eğmişlik vardır dinleyen kişinin yüzünde. Saf bir teslimiyet.
son derece mühimdir zira sabah ezanı gerçekten dünyevi zevklerden arınmanızda yardımcı olur. uyumak gibi. Allah kıyamete kadar ezanlarımızı kulağımızdan eksik etmesin. *
şüphesiz yer yuzunde en nefret ettigim, tuylerimi en cok diken diken eden dis etkilerden biridir bu.
sabahin ne kadar yaklastigini haber verir, eger bir seyle ugrasiyorsaniz bu saatten sonra yapacaklariniz pek bir fayda etmeyecegi asikardir, ustelik tam ezan okunurken pencereden disari bakinca bombos, sessiz bir kent, ustune igrenc derecede soguk los bir isikta sokaklar gorursunuz. daha kargalar veyahut diger kuslar otmeye baslamamistir. gunun kanimca en yalniz, en berbat saati budur.
hepsinin ustune sicak yataklarinda misil misil uyumakta olan inananlara ezan kilma vaktini haber verebilmek icin sabahin o vaktinde evinizin iki duvar otesinde bangir bangir bagiran, o tuyler urpertici melodiyi soyleyen birisi vardir. korkunctur.
sabahlayan insanlar için olması gerektiği kadar anlamlı olamayan , bize hakettiği anlamı yaşatması için bir an evvel hayatımızı düzene sokmamızı bize hatırlatan peryodik olay ..
eğer kafa aşırı güzel ve, o gün işlenen büyük günahtan büyük pişmanlık duyuluyorsa, en beklenmeyen anda kulağınızda "allahu ekber" diye çınladığında, beyne inmiş balyoz etkisi yaratabilir. hüngür hüngür ağlatabilir.
gecenin en sessiz anlarından sabahın ilk ışıklarına geçiş vaktinde okunur. insanın içine huzur, yüreğine aydınlık verdiği kadar bir ürperti de verebilir.