bir işarettir. kalkıp namazı kılmak gerekir. kılmayanlar içinse tuvalet ihtiyacını gidermek için bir fırsattır. böylelikle sabah kahvaltı öncesi sıra kavgası olmaz.
sinir olunan bir durumdur. sadece islam dinine mensup vatandaşlarımızı ilgilendiren bir durum olmasına rağmen, müslüman olsun olmasın herkesi sabahın bilmem kaçında uyandıran çağın gerisinde kalmış bir islam geleneğidir...islamın hoşgörü dini olduğunu söyleyen mümin arkadaşlarımızın, müslüman olmayan insanların sabahın köründe, uykunun en tatlı yerinde uyandırılmasının hoşgörüsüzlüğünü nasıl açıkladıkları merak edilen bir konudur.
namaz kılan mümin kardeşler için, günün ilk eylemin startidir. kılmaynlar ise günaha girmemek adina ezan bitene kadar oturmak sureyile, sonrasinda "gözü namazda olmayanin kulağı ezani duymaz" cümlesini tastiken bişey olmamış gibi uykuya dewam etmesidir.
(bkz: Allah kabul etsin)
uykuya selam yollanır, hoca ezana devam eder; insan kalkmıyacağını bile bile biraz uyuyum kalkcam der ve kendi içini rahatlatır. insan yine nefsine yenik düşer. yani kısacası zordur sabah namazı nefsine yenik düşenlere.
"saba makamı ne güzel lan bunun altına sağlam bi riff girsek iyi gider" şeklinde düşündürür. hatta düşüncenizin uygulamaya geçmesine sebebiyet verir...
içinizde anlam veremediğiniz bir korku oluşur.müezzinin uykulu sesi size bazen ağlıyormuş hissi bile verebilir.bu size daha çok korku hissi uyandırır.o korku içinde yorganın altına sığınan bünyeniz bir süre sonra uykuya dalar.namaz kılanlar kılar, uykuya dalanlar uyur.
insanin icini bir urperti kaplar. birden, isledigin gunahlari dusunursun, "insanlik icin ne yaptin" sorusunu sorarsin kendi kendine. o sessizlik aninda ne kadar yanliz ve caresiz oldugunu anlarsin. ardindan huzuru buldugunu sanirsin. ama hepsi gecicidir. gunun isimasiyla tum o gizem gider ve hayatina kaldigin yerden devam edersin.
hele ki müezzinin sesi (ve saba makamında okuyuşu) etkileyici ise adeta mahşer gününe uyandığımızı hissettirir.. kendi kıyametimiz olan ölümümüzün müphemliği tüm tüylerimizi ürpertir..
herkesin uyuduğu bir vakitte, yalnız O'nun diri olduğu daha derinden hissedilir..
günahlar aklımıza geldikçe o'ndan kaçmak isteriz utançtan, ama anlarız ki sığın(ılac)ak da yalnız o'dur..
...
o mubarek ses dalga dalga ruhumuzu yıkar, ferahlatır..
Dini sorumluluk taşıyanlar için tamamen alışkanlıktır . Dini kaygısı bulunmayan bir insanın namaza kalkan gürültücü nine ve dedelerin ,komşuların abdest alırken sonuna kadar açtıkları musluk ve su foşurtusu sebebiyle uyandığı da olmuştur. Sabah saatleri uykunun en tatlı ve rahat olduğu anlardır . Uyuyanlar rahatsız edilmemelidir . Cami hoparlörleri de makul bir desibel seviyesine getirilerek ezan okunmalıdır .
(bkz: Musluk vanasından gelen boouuuunnnnkkk sesi)
kişinin yerinden doğrularak perdeyi aralayıp dışarı izlemesine neden olur. içinden olmasını istediği şeyler için yakarır tanrıya. okunan ezanla edilen dua da biter uykuya tekrar dalınır.
namazla niyazla alakası olmayan fakat gerek din derslerinin etkisi gerek aileden alınan temel eğitimle vicdanıyla baş başa kalan bireyi çelişkiye ve korkuya düşürür. namaz kılmak ister anlaşılamaz bir biçimde. ama zamanla geçer bu..
imama karsi kotu hislere sebebiyet verecek durum hele ki namaz kilmak gibi bir derdiniz yoksa ulan sabahin bu saatinde yapmayin bari gibi seyler soylemenize sebep olabillir.
Sabah ezanı okunduğunda uyanan kişinin kendisine sorması gereken bir soru vardır.
Ezan'ın sesi mi beni uyandıran, yoksa başka bir şey mi?
O an'ki ürpermenin bir açıklaması olmalı...