çocukken, o saatlere kadar durmak imkansız gelirdi. mahalledeki en yakın 3-4 arkadaş birimizin evinde, odasında toplanır sabahlamaya çalışırdık. gözlerimi dinlendiriyorum diyerek kaçamak uyuklayanlar, gözleri uykudan yanarken kalksana oğlum lan motiveleriyle birlikte herkes gece 2'ye kadar dayanır, sabah kalktığında herkes birbiriyle dalga geçerdi. hadi bi dahaki sefere kesin sabahlıcaz bak tv falan izleriz denilir, yine de aynı şey olurdu.
yani, çocukken sabahlamak neredeyse imkansız gözükürdü çoğumuzun gözüne. kim bilir belki o anları yaşıyoruz içimizde hala ve ondan sabaha karşı uyumak bi hava-civa meselesine haline geliyor...
oha bunun da mı karizması varmış diyerekten şaşırtan karizmadır. Karizmanın tillahı buraları dolu o zaman hep lan. Kalkın hazırlanın hadi hatun kaldırmaya gidiyoruz 5'te de yatmak yok, şimdi kurallar;
* gözlerde hafif kan çanağı. yoksa kırmızı kalemi tükürük suretiyle ıslayıp göze sürüyoruz
* darmaduman olmuş saçlara eşlik eden yoğun sigara kokusu
* kolları elin yarısına kadar çekilmiş bir adet depresyon hırkası. Fakat onun da şöyle kuralları vardır ki; (#18295304). Ama Kollar çoğönemli
* olası iletişim adreslerini not almak adına kalem kağıt (telefon neyin olmayacak yanda)
* ön ceplerine el sokulacağı içün niyet ettim yakaları kalkık kara paltoya. Kısaca Siyah palto
* bir paket sigara
* uzun süre konuşmamak suretiyle elde edilmiş jilet yutmuş gibi kesik ve tonlamaları ayarsız, bol hırıltılı bir ses tonu
* akan bir burun. Akmıyorsa da sulandırılmış bir burun
* uçları içene değil de dışına bırakılmış siyah eşofmana eşlik eden bir çift bot
* ve son olarak bu havada göt donmasını engellemek için bir adet içlik. Renk tercihi size kalmış...
Bu noktadan sonra er kişiler olarak ordu gibi meydanda toplaşıp ardından çil yavrusu gibi dağılıyoruz. Şimdi çıksak bir saate taksim meydanındayız. Oradan da artık gerekli mecralara dağılıp üç saat sonunda tutabildiğimizle beraber tekrar meydanda buluşuyoruz.
Not: tutabildiğimiz derken, oltadan bahsediyorum. Saçından tuttuğu gibi kız getiren hayvanlarla ilgili bir durum söz konusu olduğunda o kimmiş lan tanımıyorum hiç eşiğine gelinecektir.
sabah 5 değil, 5 gün bir fiil anime izlediğim oldu lise zamanlarımda.
öylece pijama ve okul üniforması arasında dönüşüyordum. uyarıcı hiperaktivite ilacım olan concerta sayesinde 12 saat zıpkın gibi uyanık kalıyordum ama 5. gün sonunda kendimden tiksiniyordum. halisünasyonlar görmeye başlıyordum, sesler duyuyordum.
"içkiliydim" cümlesi ile iyice pekiştirilebilecek olan karizma.
-bu ne oğlum gözler kan çanağı olmuş senin.
+abi sabah 5'te yattım.
-bende 5'te yattım ne var bunda.
+ama ben içkiliydim. bir kasa bira bitirdim. sonra bir cigaralık sardım o da yetmedi ikinci kasaya geçtim. öyle yani, söyleyeyim.
Eğer kişi ikinci öğretimse normal karşılanabilir. Ama normalde sakıncalıdır. Düşünme gücünü azaltır. Dengeyi bozar. Sexi bile engellediğini söleyen düşünürler vardır.
sabah beşte yatan insan muhtemelen sahura kalkmış anca yemeğini yemiş toparlanmış insandır muhtemelen. O yüzden karizma falan düşünmüyordur 5te yattığına üzülüyordur ancak. Tabi karizma zannedip 5e kadar oturan ergenler de vardır.
bir de 5 te yatmanın verdiği utanç vardır.
- dün sabah 3'te kalktım abi. (gece 3 te kalkma karizması*)
+ ne zorun var ayıptır sorması?
- 17:00'de yattım abi.