uykusuz bir gecenin sabahında ne acı verebilir ki bir alarmdan çok?
her ertele tuşuna basışta tekrar uyumak ve her tekrarda yeniden uyanmak...
işte böyle anlarda alınır en radikaller kararlar, aslında bu sınavın önemsiz olduğu da anlaşılır. hem artık geç saatlere kadar msn'de yok, facebook'ta. akşam yemeğinden sonra uyulacak sabah zinde uyanılacaktır ve gelecek sınavlarda gerçekten önemsenecektir.
-anne karar verdim okulu bırakıyorum
-serseri mi olacan başımıza nerden çıktı
-bu saatte kalkılır mı yaa karar verdim okulu bırakıyorum okuyupta ne olacak... (bkz: terliğim nerede)
duygular: oğlum bu gece erken yatacağım. yarına sağlamından bir uyku çakacağım iç ses: lan nereye uyuyorsun bütün gece mal mal uykundan çalıyosun duygular: bu sefer var ya tam oturtacağım bu düzeni. yeter ulan ben de insanım, kendime yaptığım bu eziyet nedir böyle. iç ses: sen anca kendini kandırırsın. iç ses: yat uyu azcık lan nolucak iç ses: beş dakika sonra kalkarsın lan iç ses: beş dakika ilaç gibi gelir hem uyku da tam bölünmemişken duygular: evet lan bi 5 dakika uyusam hiç sakıncası olmaz daha vaktim var.
tekrar yatılır...
5 dakika sonra çalacak olan alarm ya çalmıştır duyulmamıştır, ya kurmayı unutmuşsunuzdur, veyahut başka bir şey işte. uyanıldığında işe 2 saat kadar geç kalınmıştır.
ve;
duygular: artık bambaşka bir adam olacağım. akşam erkenden yatacağım. sabah erken kalkacağım. kalkmam gerekenden daha erken kalkıp kahvaltımı da yapacağım. gün benim olacak. zinde olacağım. düzeni hayatımda prensip yapacağım. neyim eksik iş arkadaşlarımdan benim!
işten ayrıl ve kendine daha geç kalkabileceğin bir iş bul yada lan sabahın köründe ne işin var bu kadar yırtınıyorsunda sanki dünyaları sana verecekler takma bu kadar da, geç git lan ne olcak en fazla kovarlar.
Oooo bugün büyük gün...
Kilo vermeye başlıyorum. Elimi terk edeceğim... ve tabiki derslere gereken önemi vereceğim...
Aynı günün akşamında sofrada 1 ekmek yedikten sonra elinin dolu olması ve sözlüğe entry girmek...
(bkz: çelişki nedir ki ?)