hafta içi erken kalmak istemeyen, hafta sonu erken kalkan çocuktur. beni de tarif eder. hatta özellikle hafta sonu sabah ilk yayınlanan çizgi film olan Laff-A-Lympics olimpiyatlarını izlemek için kalkardım ama şimdi bu çizgi filmi araştırırken denk geldiğim bölümü görünce büyük hayal kırıklığına uğradım. ne kadar cahilce bir istanbul tanımı yapmışlar. çöl olan ve osmanlı zamanını yaşayan istanbul, glu glu yapan hindi, kötülerin kazandığı bir bölüm.
ruhu, kalbi tertemiz olan saf çocuktur. özellikle pazar günü sabahın erken saatleri uyanıp bugs bunny, jetgiller, kanal d çocuk klübünü izlemek için nöbet tutan askerler gibi zamanı şaşırmadan yerimizi alırdık televizyon karşısında. çizgi filmlerin tadı da yok artık, iyi ki o zamanın çocuklarından biri olmuşum diyor insan.
kardeşimdir. hafta içi bile okulu var iken o saatte uyanmaz. ancak hafta sonunda nasıl bir bünyesi varsa saat 6 civarı dikilir. televizyonu açıp çizgi film aramaya başlar.
o çizgi filmin hayaliyle akşam erkenden uyumuş olan çocuktur. büyük versiyonları da vardır bunların. misal olarak ben. sabah 6'da olmasa bile 8 de uyanıp sünger bob u izlerim her hafta sonu.
kendisine hafif bol gelen bilekten lastikli pijamasıyla televizyon odasında yere oturup tv ye iki metre uzaklıkta keyfine başlayan fırlama olup aynı zamanda çok masumane çocuktur. (bkz: 90 larda çocuk olmak)
1990'larda herkesten önce kalkıp kanal d çizgi film kuşağını izleyen çocuktur. casper, şirinler, bugs bunny.. bunlarla büyüyen çocuktur kendisi. (bkz: aslında o benim)
yıllar sonra hatırladığında "küçükken ne salakmışım" diye hayıflanacak çocuk. büyüyünce dersti, iş-güçtü derken 5 dakika daha uyumak için dünyaları verebilecek hale gelecektir.
cocukluk doneminin en zevkli eylemlerindendir.
hatırlıyorum da o zamanlar tsubasayı sabah o saatlere koyarlardı oglene dogru tekrarı verilecek olsa da kalkar onu yine izlerdim.cocukken hakkaten meraklıymısız. *