Kanın beyne fışkırdığı gözlerin pörtlediği andır. Saati kırmak gelir insanın içinden. 10 dk daha 10 dk daha diye durmadan saatin erteleme hedesine basılır. işe geç kalınır akabinde evde terör estirilir. Anneye kardeşe artizlenilir sinir yumağı olunur.
sabah sabah sinir bozukluğuyla * kalkma zamanınızın geldiğinin belirtisi.bu ses hafızaya öyle kötü bir şekilde işler ki sokak satıcılarının sattığı saatlerin sesini duymak bile * insanı deli etmeye yeter...
hay ağzına s.çayım senin telefon(*) biraz daha geç çal diye kıvranılan, benim telefonumda ertelemek meşakkatli bir iş olduğu için ilk çalışta kalkılan zaman dilimi.
o saniyeden itibaren uyunan her bir dakika beş dakika değerindedir. ve ne kadar uzun sürerse kalkmayla bu an arasındaki vakit, otobüsün o kadar erken geleceği tutar. ölümle yaşam arasındaki o ince çizgidir. esrarengizdir.
akıldan saniye içinde onlarca şeyin geçtiği andır, "off kalkıcam şimdi wc ye gidicem, üstümü çıkarıcam, üşüycem, duşa giricem, duştan çıkıcam, kurulanıcam, üstümü giyicem, işe gidicem, işte milyon tane gereksiz kimseyle uğraşıcam, offf offffff" denilir, ve akabinde saatin "bi 10 dk daha şekerleme yap butonuna basılır" ve 10 dk daha keyif yapılır fakat yine o acı an geldiğinde yapacak fazla bişey yoktur, bidaha geç yatanı taaa bilmem napıyım denir ve kalkılır. ve bu hergun ama hergun yaşanır. yazık bize ya.