iç üzüntüsüdür.kendi ellerimle iki saatte on beş kişilik mantı hazırladıktan sonra herkesin ona yumulması ve elden hiçbir şey gelmemesidir. allahtan eline sağlık dediler, yazık olurdu emeğime vallahi.
yedikten sonra aman aman olmamışsa dahi bir otorite gibi değerlendirilmemesi gereken yemektir. olumsuz bir sözle yapanı ve ortamı germekten ziyade, nezaketen teşekkür edilmesinin daha doğru olacağı aşikardır.
yemek olarak yaprak sarması aklıma geliyor örnek olarak.
bir de şeyi buna benzetirim: saatlerce uğraşılan entrynin iki dakikada okunması. onca emek verdin ama saniyede sömürüldü gitti.
bu da zamanın göreceli bir kavram olduğunu gösterir. Eğer siz bir olgu için uğraşırsanız, acı çeker, emek harcarsanız bu saatlerce sürer, emeğini almak, zevkini yaşamak isterseniz ise sadece 5-10 dakika sürer. Yani zaman hep aynı ivmede akıp gitmez. Açı çekerken +1 ivme zevk yaşarken +1000 ivme ile gider.
Beni kim çıkardı lan buraya konu nerden nereye gelmiş.
yapım zor, yıkım kolaydır sözünü akıllara getirir. zira, o yapılan yemekler bir zahmet gerektirir, bu yüzdendir ki, yapımı saatleri alır. ancak, onları yeme eyleminde herhangi bir zahmet olmadığı için oldukça basit bir eylem olup yapıma göre çok daha az zaman alır.
(bkz: mantı mantı)
eğer yemek güzelse değer. örnek vermek gerekirse o kadar uğraşıp manita yapıyoruz, o kadar para harcıyoruz ama sonunda gecenin sonunda yaşanan o 10 dakikalık zevk herşeye değiyor, çok ilginç.