bunun bir başka modeli de saatini okul zili saatinden 1-2 dakika geriye ayarlayan ögrencidir ki bu ögrencinin amacı zilin calmasına daha iki dakika var diye düşünürken birden zil caldıgında mutlu olmaktır.*
bizim okulda mı vardı sadece bilmiyorum ama her iki üç günde bir saniye oynardı meret. o yüzden her iki üç günde bir tekrar saniye ayarı yapmak zorunda kalırdım water resist casio saatimi. şimdiler de usame'nin kolunda var aynısından, pehh. acaba o da yorgan altında ışığını yakıyor mu lan?
ortaokulda bir arkadaş saniyesine kadar ayarladığı saatiyle dersin son anlarında sözlüye kalkar. fen öğretmeninin sorduğu soruyu bilemez. lafı geveler. öğretmenin acır haldeki bakışları arasında saatine bakar ve "iyi günler hocam" der. herkes şaşkın şaşkın bakarken zil çalmaya başlar. sınıfça koparız. arkadaşı tebrik ederiz. ama sonuç değişmez. *
abimin lisedeyken armağan etti casio marka saati zil calar calmaz sayaçları sıfırlayarak benimde gerceklestirdiğim ögrenci hareketi. ayardan emin olunup 'kaç dakka var' sorusuna 'saniyeler' denir fısıldıyarak ama herkesin duyacağı sekilde geri sayılır 'dört, üç, iki, bir, sıfıııır' zil calmaz ve göt olunur. o anı siz düsünün. 'bozuk lan bu saat' diyerek kıvırılmaya baslanır. bir sonraki ders tekrar sayaçlar sıfırlanır.
arkadaşlarının sık sık " şşşt kaç dakka kaldı lan ? " dedikleri ve daha çok kaldığını öğrendiklerinde " nee 20 dakka mı oha ya geçmez bu ders böyle " diye isyan ettikleri öğrencidir. ayrıca bu dialoglar sırasında öğretmen bu masum öğrenciyi konuşuyor sanıp azarlayabilir. *
40 dakikalık ders saatlerinden nasibini almış öğrencidir. bütün zaman işleri ondan sorulur. tenefüs ne zaman, ders ne zaman, çıkış ne zaman. Son saatlerde 10, 9 ,8... yaparak derse ayrı bir yılbaşı havası katar zaman zaman.