önce bozdum saati. sonra kurdum. sonra alarmı kurdum; o'na. nasıl bir çeyrekmiş ki bu, kala kala bakakaldı. sonra kudurdum. bozdum saati. kurmadım da. -o değil de bir ilhan irem vardı noldu ona klişesi vardı noldu ona?- diye düşündüm. yazlıklardan bir şeyler havalandı. harflerin beni götürdüğü yerden hoşnut kalmadım. hiç hem de...silmeyi düşündüm. imdat valfinin kolunu çektim. elimde kalakaldı.elimde kala kala, bir imdat valfi kalakaldığı için, bu akşamı hiç suçlamadım. saçmalamadım da. bir akşamı saçmalamanın bedelini ancak güneşli bir yaz akşamı ödeyebilirdi.onu ne duydum ne de uydurdum. bir saatin bozuk olmasının en güzel yanının, zamanı durdurmanın verdiği ince keyfe sonunda ermenin olduğuna kanaat getirdim. şimdilik dursun. böyle iyi...hiç fena değil en azından. abartmayalım.
kimi zaman sevgiliyi beklerken kullanılan;
kimi zaman hayatınızın en önemli sınavına girerken kullanılan;
kimi zaman doğumhanede beklerken kullanılan;
kimi zaman uzatmaları saymak için kullanılan;
kimi zaman en kritik maçın süresine bakmak için kullanılan;
kimi zaman konserde sahne vaktinin gelip gelmediğine bakmak için kullanılan;
kimi zaman bir sigaranın süresini ölçmek için kullanılan;
kimi zaman hayalinizin ne kadar sürdüğünü görmek için kullanılan;
kimi zaman hiç bitmeyecekmiş gibi gelen toplantılarda kullanılan;
kimi zaman sahur ve iftar vakti için kullanılan;
kimi zaman ders bitimine ne kadar kaldığını öğrenmek için kullanılan;
kimi zaman yılbaşına girerken kullanılan;
kimi zaman yılbaşından çıkarken kullanılan;
kimi zaman stüdyoya girerken kullanılan;
kimi zaman stüdyodan çıkarken kullanılan;
kimi zaman ileri geri alırken kullanılan;
kimi zaman artistik yapmak için kullanılan;
kimi zaman uyanmak için kullanılan;
kimi zaman birine kızmak için kullanılan;
kimi zaman sevgilinizle geçireceğiniz sayılı anı bilmek için kullanılan;
kimi zaman mekana geç kalmamak veya erken gitmemek için kullanılan;
kimi zaman sigara yayınlarının tv' de yayınlanma anı için kullanılan;
kimi zaman dehşet, korku, cinsellik konularının yayınlanma anı için kullanılan;
kimi zaman kafelerde bilgisayar başında geçen vakti görmek için kullanılan...
ve daha bir çok gerekli-gereksiz şeyi belirlemek, kullanmak, anlamak için varolan alet. edevat. yerine göre soyut bir zaman kavramı...
faruk nafiz çamlıbel'e ait bir şiirdir. bu şiiriyle, şiirin de ses duygusuna sahip olduğunu anlatmak istemiştir.
yavaş yavaş gelir gece
her ev dalar bir uykuya,
o yatmıyor ve gizlice
diyor ki her horultuya:
trik trak ... trik trak ...
ayıp değil mi yatmamak?
Önceleri amacı uğruna kullanıldığı için kendisiyle gurur duyan , cep telefonlarının çıkması ile tarihin bir parçası olarak hatırlanacağına üzülmeye başlayan , fakat aksesuar niyeti ile kullananların imadadına yetiştiği zamanı gösteren eşya.
Saatimiz kaç
ikindi indi anne
Çöl sıcak
Bizi akşam haberlerine yetiştirmesinler
Söyle onlara
Gece güzel anne
Sen ve ben anne
Böyle güzel
Oku anne
Ağrımız dinsin
Söyle
Bir de melekler gelsin
Rüzgar anne
Beni tut
Dün dünde kaldı hadi unut
Say ki
ikimiz için bu dünya
Anne ışığa tut saçlarımı
Anne nura
Anne bir adım daha
Bakarsın sonrası
Sidretül münteha
Anne su
Biraz su anne
Yanmış bir çocuğum ben
Saçları kara
Gözleri kömür
Bizi bir ömür unuttular anne
Al beni koynuna
Sen aşktan da sıcaksın
Dünya kandırmadı beni
Kandırırsan
Sen kandıracaksın
Anne sıcak
Anne kum
Oku anne yoruldum
Gün düşüyor
Yol uzuyor
Ellerime masallar konuyor anne
Kuşların isimlerini öğreten
Sabretmeyi de öğretiyor
Ben toğrağı seviyorum anne
Gazeteler gibi aldatmıyor
Büyük meydanlar kuleler heykeller gibi
Üstüme düşmüyor
Ben toğrağı seviyorum anne
Bana beni anlatıyor
Bir parça çamur anne
Bir nutfe
Sonrası elest
Çocuğum işte
Aklım bu kadar eriyor
Anne ağlama beni koruyan
Bütün yıldızları koruyor
Ne su karışıyor baldırana
Ne baldıran şifa oluyor
Her şey yerli yerinde duruyor
Saat anne
Galiba
Saat geliyor
Hadi dayan
Dayan anne
Cennetin yolu buradan geçiyor
Saat herkesin bildiği gibi bölümlare ayrılan günün vakitlerini diğer bir deyişle günün hangi zaman aralığında olduğumuzu gösteren cihaz olarak tanımlanabilir.
Ama bundan daha fazlası tabiki;
bazen bir idam mahkumunun yaşama süresi,
bazen aşıkların vuslat vakti,
bazen kulun yaradana kavuştuğu zaman,
bazende aslnda sadece saaattir.