eski kadim zamanlarda ben de böyle bir kişiydim. saat 10 bilemedin 11 gibi tıpış yatak. bir de kendimi yatağa bırakır bırakmaz bir güzel uyurdum. dönüp durmazdım bile. ne mutlu bir insanmışım. şahane.
sonra her normal insan gibi yolunda gitmeyen işlerim, uyumadan önce düşünecek şeylerim birikmeye başladı. mütemadiyen de yatağa girince düşünmeye başladım. düşünme şimdi, sabah uyanınca zaten düşüneceksin diye telkinlerde bulunsam da kendime, işe yaramadı bir türlü.
şimdilerde bırak deliksiz uykuyu, bir köşede sızacak konuma bile gelsem seviniyorum. uyuyabildim diye.
neden yaşanılan problemlerde ilk etkilenen hep en kaliteli geçirmemiz gereken zaman dilimi olan uyku hali oluyor? belki onu mutlu geçirsek o problemler artık problem olmaktan çıkacaklar.
netice itibari ile uyku konusunda çok dertliyim ve saat 10'da uyuyabilen insanı delicesine kıskanıyorum!