her tv ye çıkışlarında "jip kullanan türbanlı" lardan bahseden parti. büyük bir öfke ile sanki bu eylemi yapmak yasakmış gibi bir dille anlatıyorlar.bu bir "sorun" muş gibi sanki çözülmesi gereken bir meseleymiş gibi.
olduda iktidara geldi, nasıl çözecekler acaba bu "olağan üstü" sorunu????
a- yasa çıkarıp türbanlıların jip e binmesini yasaklayacakar.
b- çatılara keskin nişancılar yerleştirip gördükleri yerde indirecekler.
türbanlılar ın hangi taşıtları kullanıp kullanmadıkları neden ilgilendiriyor acaba?
ister bisiklete biner ister kamyon sürer sanane kardeşim?
akp'nin hacı yağı kokulusudur. bahsedilen miili görüş gömleği çıkarma işleminin de bu koku yüzünden olduğunu düşünmekteyim. akp'deki jeep tutkusu bunlarda mercedes tutkusu olarak yansır.
zamanında fatih erbakan şöyle kaçıyo böyle gidiyo dediği üstü açık mercedesiyle bir vatandaşa çarpıp öldürmüştü.
edit: tanıdığım 2 saadet partiliden biri mercedes sahibidir.
türkiyedeki muhalefet mantığını değiştirmiş yıkıcı değil yapıcı muhalefet yapan yegane partidir. genel başkanı numan kurtulmuş bir ekonomi proferörü olmasından ötürü ekonomik uyarılarının dikkate alınması geren bir partidir.
11 temmuz 2010 da olağan üstü kongresi yapılacaktır ve yeni yönetimi gençlerden oluşacağı söylentiler arasındadır. kongre sloganı: kongreden ikdidara şeklindedir ki yapılan kulislere bakıldığında akp'nin bile ittifak yapacağı söylentisi ve birkaç parti ile aynı şekilde çıkan söylentiler numan kurtulmuşun deyimiyle siyasetin anahtar partisi konumuna gelmiştir.
11 temmuzda gerçekleşen kongreden sonra, yeşil listenin mağlubiyetini hazmedemeyen; gelişime ve değişime kapalı; 40 yıldır fikirlerinde hiç bir ilerleme katedemeyen; koltuk düşkünü; muhteris; bir siyasi partiyi tarikata, saltanata çevirmeye çalışarak, miadı dolanların yerlerine evlatlarını sokmaya çalışan; fazilet partisi döneminde de buna benzer ahmaklıkların yapıldığı, başını oğuzhan asiltürk, şevket kazan gibi buz adamların çektiği eskicilerin, 15 gün içinde olağanüstü kongre toplanması talebiyle 700e yakın delegenin imzasını parti genel merkezine sunan zavallıların hala def olup gidemediği siyasi oluşum.
partinin kurtulmuş olabilme ihtimali, bundan sonra belli olacak. ya herro, ya merro!
parti politikasından bihaber bir sürü yazarın hakkında atıp tutmadan edemediği, son günlerde sadece yüzünü değil, partinin iç politikasını da değiştiren, ve aslında bu yüzden necmettin erbakan'ın malum tepkisini alan, yeni ve güzel bir yönetime sahip siyasi parti. numan kurtulmuş şu güne kadarki siyasi ahlakını, tutumunu ve hareketlerini devam ettirirse, sağda ak parti'nin oylarını ciddi bir şekilde böler saadet. ki türkiye sağının buna ne kadar ihtiyacı olduğu aşikar, sözde muhafazakar ak parti, her taşın altından çıkan yolsuzluk, kadrolaşma haberleriyle can sıkıyor, milyarlık nüfusu olan ve kutsal kitabının içinde kapitalizm ya da para köleliği ile ilgili tek bir ibare bulunamayan, hatta direkt olarak sosyalist bir bakış açısına sahip islam dinini de insanlığa kapitalizmin gemisi olarak gösteriyor. umarım numan kurtulmuş ve kadrosu, necmettin erbakan'a ve onun kadrosuna karşı direnebilir, ve sağlam bir kadro ile karşımıza çıkar.
düzenleme: hakaret etmişiz lan adama. hatırlatma için, teşekkürler prof dr ogrenci.
türkiye'de eskiden insanlar aşırı faşizan duygularla bir partiye gönül veriyor, kulaklarını, gözlerini gerçeklere tıkayıp/kapatıp aynı partide ölünceye kadar kalıyorlardı. zaman geçtikçe insanlar partiye veya lidere değil siyasi görüşüne göre devam etmeye karar verdi. bir kısmı da ayrıştırıcı propagandalarla faşizan tabanını korumaya devam etti. bu ayrıştırıcı politikaların ülkeye ne çok zarar verdiği belli ama burda değinmeyeceğim.
eski siyasi liderler veya eski geleneksel siyaseti savunanlar dönem dönem gelip konuşuyorlar ve oldukça şaşırtıyorlar. hala oy verenleri kendi malı gören siyasetçiler var. bunlardan biri de erbakan ve yandaşları.
erbakan'ın inancına göre akp'ye oy veren seçmen onun malı ve bazı gençler ondan bu malı çalmış. böyle bir kin güdüyor. bu çalınan oyları geri almak için parti kurdu, yıllarca çalıştı ama alamadı. alamaz da çünkü insanlar mal değil. referandumda açık açık bunu gördük. evet ve hayır diyen partilere bakınca oy oranları %50 ye %50 idi. ama % 8'lik bir sapma oldu.
bu referandumdaki tutumlar partilerin liderlerinin nerde olduğu tabanlarının nerde olduğu konusunda gerçeklerin görünmesine neden oldu. şimdilik %8 olsa da insanların kendi partilerinden duyduğu şüphe oldukça arttı.
siyasette taşlar, kaleler tek tek yıkılıyor ve kağıtlar kasanın elinde ve yeniden dağıtılıyor. herkes yeni oluşumlarını oluşturmak zorunda... bunu göremeyenlerse tasfiye oluyor, olacak. erbakan'da bunu görmüyor. eskisi gibi kendinden oy çalanlarla mücadele peşinde, şimdi de aynı şeyi numan kurtulmuş yapıyor gibi görüp kontrolü kaybetmek istemiyor.
her zaman ki erbakan; yıllar önce ziraat odaları başkanı mı ne olmuş. seçimler iptal edilmiş. koltuktan kalkmamış. koltuktan kaldıramayınca polisler koltuğu bacaklarından tutup erbakan'la birlikte dışarı atmışlar. şehir efsanesi mi, gerçek mi bilmem. ama erbakan'ın benim oylarımı çaldılar diyerek kıçını yırtarak akp'ye oy verenlerin müslümanlığını bile sorguladığını gördük. oy verenleri bizler ve ötekiler diye ayıran bir partinin diğerlerinden nasıl oy istediği de doğaya aykırı ama oluyor. şimdi numan bey'de ötekiler oldu.
bu arada numan kurtulmuş gidiyor mu diye soran medya görüyoruz. insan garipsiyor. bu medya türkiye'den mi başka yerden mi? kurtulmuş gitti bile...
bu arada önder sav konusunda da yazalım. saadet partisi önder sav'a akıl danışmışsa bu onlar için asrın hatası. önder sav onlar için iyi görünen ama kendi için iyi olanı seçmiş. tebrik etmek lazım.
saadet partisi akp'den oy kapmada zorlanırdı. ama numan kurtulmuşun biraz daha yenilikçi ama muhafazakar kuracağı bir parti akp'den oy koparabilir. numan kurtulmuş oy alamıyorsa bu eski saadet kadroları yüzündendi... numan kurtulmuş'un partisi saadet ile akp arası bir parti olur. ama yeni partilerin ne yapacağı belli olmaz. genelde melise girmek konusunda güvenen az olur. önder sav'ın ki umut dünyası işte... ya tutarsa deyip göle maya çaldı. *
adalet ve kalkınma partisi iktidarının devam etmesi için muhteşem bir oyunla yok ikinci edilen parti.
birincisi cumhuriyet halk partisi idi.
hani herkesin dilinde iki kelime var: okyanus ötesi ...
işte, okyanus ötesi baktı ki akp sallanıyor. geçen mayıs'ta derhal bir müdahale ile chp halledildi. chp'nin bugünkü söylemlerine bakın. chp düzene uygun hale getirildi. referandumda mhp de silinince muhalefet meydanı düzenci chp'ye kaldı.
sonra sıra geldi saadet'e. siz bakmayın erbakan efendi'nin abd israil salvolarına. bu ülkede yahudi cemaati dahil kendisinden ala abd ve israil muhibbi bulunmaz. numan kurtulmuş'un saadet partisi, şüphesiz bir düzen partisiydi. ancak mütedeyyin kitleden akp'ye oy verenlerin bu partiye kayması da çok kolaydı. yani kurtulmuş saadet'i akp'den oy çalabilirdi, tehlikeliydi. ne oldu, okyanus ötesi derhal en sadık hadimi erbakan efendi ile saadet'in işini bitirdi.
şimdi akp, büyük ihtimalle 6 veya 13 haziran'da yapılacak büyük seçime çok rahat gidiyor. akp'nin seçimde yüzde elliyi bulması işten bile değildir. ben diyorum ki büyük seçimde yüzde 50 akp ve yüzde 30 chp oy alır. meclis iki partiden mürekkep olur. (bu oy oranlarıyla akp'nin mecliste 380-400, chp'nin ise 170-190 milletvekili çıkarması mümkündür.)
türkiye iki partili ağır bir sömürü düzenine gidiyor. çünkü okyanus ötesi öyle istiyor.
sürüden ayrılanı kurt kapar diyerek kendine destek verenleri "sürü" ilan eden bir lidere sahip parti. böyle gördüklerini biliyorduk ama bunu açıkça söyleyecek kadar yüzsüzleşebileceklerini zannetmiyordum.
demokrasi sürü rejimi değildir. başıboş insanların keyfine göre oy verdiği bir rejimdir. saadet partisi; ideoloji dönemi partilerinden olduğu için kendine oy verenleri sürü görebiliyorlar. gerçi oy verenler de sürü gibi hareket ediyor. nereye sürsen giderler. ideoloji dönemleri bitti. sürü psikolojisiyle hareket eden ideolojik görüşlere sahip insanlar bu ülkenin % 35'ini oluşturuyor.
akp'nin şansı da bu. karşısında hepsi ideolojik olan partiler var. kendi başına demokrasiye inanıp, ideolojiye inanmayanların hepsini içine alabiliyor. ideolojik partiler; yani chp, mhp, saadet, bbp, bdp ise sürülerini idare eden çobanlar gibi. başta ki "şuna oy vereceksin" diyor onlar da veriyor.
numan kurtulmuş ve ekibinin de son olarak partiden kopmasıyla birlikte, bir anlamda akpnin doğuşu bu bağlamda meşrulaştıran hadisenin vuku bulduğu merkez. öyle ki; 9 sene evvel partiden kopup akpye geçmeyenlerin şimdi dizlerini dövdüklerine eminim. o ayrılış, bu kadar aleni ve çıplak olmamıştı ama altında yatan sebepler hep aynıydı.
sonuçta bu hareket tarihten silinmekle ödeyecektir cezasını.