kaba tabirle ve alıştığımız söylem ile "hasta olmak" durumudur.
bugün, "tıbbi mümessillik" adını verdiğimiz bir meslek grubu var ve çok ciddi paralar da dönüyor bu sektörde. peki ama ne iş yapar bu tıbbi mümessiller? çok derin ve engin bilgilere sahip olmadığım için kabaca kendilerine, şirketleri tarafından tahsis edilen ve deposu da gene şirketleri tarafından ödemesi yapılan benzin ile doldurulmuş araçlarla hastaneleri, özel muayenehaneleri gezerek doktorlara, kendi firmalarının ithal ettiği veya daha doğru tabirle pazarladığı ilaçları yazdırmak. bunun için de belli bir prim ödemesi yaptıklarını tıbbi mümessillere vakit ayırmayı yersiz bulan bir doktor arkadaşımdan öğrenmiştim geçmiş zaman. yani birnevi doktor, müşterilerine a ilacını yazarsa a ilacını pazarlayan firmadan x liralık bir geri dönüşüm oluyor kendisine. ve gene bildiğim kadarıyla bununla ilgili bir kota uygulaması da var ilaç firmalarının. yani, toparlarsak doktor bir ayda 100 kutu a ilacından yazarsa hastalarına, x liralık bir prim ödemesi alıyor. peki, bu açıdan baktığımızda doktorumuz ayın son gününe kadar 90 kutu ilaç yazmışsa son gün 10 kutu ilacı yazabilmek türünden bir çaba içerisine girişebilir mi? eğer ki sıkı bir denetlemeye tabi tutulursa bunu elbette ki yapamaz. veya ne bileyim vicdani olarak hassas bir adamsa, kabul ediyorum ki bunu yapamayabilir. peki ama yeni aldığı evin kredi taksitlerini ödemekte zorlanan bir doktorsa...
doktorları, tek başlarına suçlamak veya töhmet altında bırakmak pek doğru değil. durum biraz daha hastalara, müşteri gözü ile bakılmasından kaynaklı. misal geçtiğimiz yıllarda "domuz gribi aşısı" konusunda fazla hevesli olan görmez bakanlarımız vardı sağlıktan sorumlu olanından hani. ve gene aynı görmezin, başında bulunduğu kurum neden alerjik rahatsızlıklarda tedavi için çok kullanışlı olan "aşı tedavisi" yerine, daha çok astım ve doğrudan solunum yollu rahatsızlıklar için uygun olan ve içe çekilerek kullanılan havaları münasip görüyorlar ki? nedeni basit, aşı tedavisi uzun aralıklarla uygulanabilir bir tedavi yöntemi iken bu hava zımbırtılarının tüketimi daha fazla ve itiraf etmek gerek ki bu işin ithalatını yapan ilaç firmaları için daha kârlı.
velhasılı, hastaya müşteri olarak bakan gözü, hastanın hırıltılı nefesini paranın hışırtısına benzetecek türden zihni çağrışımları olanları ve tüm bunlara meydan verenleri gene sikmiyor ve yarına bırakıyorum.